"takımının" - Traduction Turc en Arabe

• فريق
• فريقك
• الفريق
• لفريق
• فريقه
• للفريق
• بفريق
• بفريقه
• وفريقه
• البذلة تكون ضيقة
• وفريقك

Ama ben eyalet takımı kaptanıyım. Ben de Uluslararası Bayan takımının koçuyum.
ولكن انا كابتن فريق ولايه وانا مدرب الفريق القومى للنساء فى الهوكى

Bu demek oluyor ki CIA takımının binanın içine girmesini kolaylaştırabilirsin.
هذا يعني أنّ بإستطاعتك تيسير دخول فريق المخابرات المركزيّة داخل المبنى

Tek istediğim iyi bir basketbol takımının bir parçası olmaktı.
كل ما أريده أن أكون جزء من فريق سلة ممتاز.

takımının dinamiklerinin biraz hassas olduğunun farkındayım ben. Sizler, birbirinize fazla bağlısınız.
أعلم بأن لدى فريقك طريقة عمل خاصة أنتم كعصابة من نوع ما

Şimdi, çoğunuz onu şampiyon küçükler takımının koçu Bob olarak tanıyordur.
الآن الكثير منكم قد يعرفه على أنه المدرب بوب لفريق الناشئين

White Goodman bana takımının bunu gerçekten kazanmak istediğini söyledi.
لقد تحدثت مع وايت غودمان وأخبرني ان فريقه يريد الفوز

Şu anda Orson Lisesi Tenis takımının yeni üyesine bakıyorsunuz
كنت تبحث في أحدث عضو من فريق تنس عالية أورسون.

Kıdemli Öğrenci'sin, futbol takımının kaptanısın önünde parlak bir gelecek var.
أنت كبير الطلبة قائد فريق كرة القدم بمستقبل مشرق تتطلع إليه

On yıldan fazladır Alzheimer için tedavi bulmaya çalışan bir bilimadamı takımının parçasıyım.
أعمل مع فريق من العلماء، ولانزال نحاول البحث عن علاج للزهايمرز لأكثر من عقد.

çalıştığım programın yetkilisi işverenim aynı zamanda bir futbol takımının sorumlusuydu
رئيسي، إضافةً إلى أنّه مسؤول البرنامج، كان مسؤولاً عن فريق كرة قدم أيضاً.

Amaç her zaman bir şeyler kazanmaktır. Bir maraton veya bir savaş kazanmak ya da zafer kazanmış bir kriket takımının eve gelişi gibi.
الفوز بالماراثون أو الحرب، أو عودة فريق الكراكيت منتصرًا لوطنه.

Fizikçilerden oluşan bir takımının bir atomun içinde durabildiğini ve elektronların kendi etraflarındaki dönüşünü duduklarını düşünün.
تخيل أن بمستطاع فريق من الفيزيائيين الوقوف داخل ذرّة ويسمعون ويشاهدون دوران الإلكترون.

Ve işi yöneten ve işe dikkatini dikkatlice veren bir takım gözle görülür derecede takımının performansını artıracaktır.
وأي فريق يقوم بالتنظيم ويولي إهتمام شديد إلى العمل سيتحسن بشدة من أداءالفريق.

Benim dünyanın en büyük gizemli roman yazar takımının yarısı olduğumu unutuyorsun.
نسيت أني عضو في أفضل فريق كتابة قصص الغموض في نصف الكرة الأرضية

Görünüşü, atışı, yakalaması, mücadelesi. Her şeyi takımının bir ferdi olarak yapıyor.
ينظر , يقذف الكرة , يلتقطها , يركض إنه لاعب فى فريق كبير

Hey George, bilmeni isterim ki senin takımının bir parçası olmaktan dolayı gururluyum.
جورج، أريدك أن تعرف أنا فخور للغاية بأن أكون جزءا من فريقك.

Nasıl oldu anlamadım ama takımının hile yaptığına adım gibi eminim.
أنا لا أعرف كيف ، ولكننى متأكد أن فريقك غش

Pardon ama o zaman okulumuzun gerçek takımının nasıl olması gerektiğini kim gösterecek?
اعذريني . عندئذ من الذي سوف يُري مدرستنا كيف يبدو الفريق الحقيقي ؟

Bir keresinde, Japon olimpik judo takımının tamamıyla bir bar kavgasına karıştığını duydum.
سمعت ذات مره انه داخل في قتال في حانه مع الفريق الياباني للجودو.

Daha çok oldukça tanıdık yerel bir basketbol takımının en değerli oyuncusu.
أشبه بحائز على جائزة أفضل لاعب لفريق كُرة سلّة محلّي معروف جداً.

takımının şefi ve diğer üyeleri toplamak için ıslık çalışıyor.
إنه قائد فريقه ويصفّر ليستدعي الأعضاء الآخرين.

Sahip olduğum futbol takımının şampiyonluk yüzüğü.
إنه خاتم البطولة للفريق الكرة الذي أملكه

Özellikle de geçen sene yüzme takımının yaşadığı felaketten sonra.
خصوصا بعد كارثة العام الماضى بفريق السباحة

Zehir bilim ve salgın hastalıklar konusundaki eğitimin eski takımının arasına girmeni oldukça kolaylaştıracaktır.
اخترناك لخلفيتك الرائدة في علم السموم و الأوبئة التي تخولك الإلتحاق بفريقه السابق بكل سهولة

Bu nefreti Wade ve takımının üzerine boşaltmanız lazım.
يجب أن تلقوا بتلك الكراهية نحو وايد وفريقه

takımının sadece sarılması gerekenleri sarmasını sağlamalıyız.
نحتاج إلى التأكد من أن البذلة تكون ضيقة في الأماكن المطلوبة وحسب.

Senin ve takımının bu çeteyi tutuklamasını istiyorum.
اريدك انت وفريقك ان تقضوا على عصابة الجزيرة