"takmış durumda" - Traduction Turc en Arabe

    • مهووس
        
    • إنها مهووسة
        
    • مهووسٌ
        
    Bu adam bana kafayı takmış durumda. Gözünün önünden ayrılmama izin vermiyor. Open Subtitles هذا الرجل مهووس بيّ، لن يجعلني اغادر باصره
    Neden herkes bir şey söylemiyor olmasına kafayı takmış durumda. Open Subtitles لمَ الجميع مهووس بحقيقة أنه لم يتفوه بشيء؟
    Savunma, jüri için hikâye yaratmaya kafayı takmış durumda ve avukatlar da dikkatleri gerçeğin üzerinden çekmek için bunu kullanıyor. Open Subtitles الدفاع مهووس بصنعِ قصصاً لأجل هيئة المحلّفين، ويقوم المحامون بالإهتمام بهذه القصص للفلت النظر عن الحقائق..
    Benim tekrar göreve dönmeme tamamen takmış durumda. Open Subtitles أتعلم, إنها مهووسة تماماً بعودتي للطيران مرة أخرى, إنك تعلم هذا
    Aile tarihine kafasını takmış durumda, işlerin eskisi gibi olmasını istiyor. Open Subtitles إنهُ مهووسٌ يتاريخ عائلته، يريد إستعادة أمجادهم
    Jack Chesapeake Matadoru'na kafayı takmış durumda ve Bill'i onu yakalamak için çalıştırıyor. Open Subtitles جاك مهووس بسفاح شيسابيك و هو يستميل ويل للإمساك به
    Savunma, jüri için hikâye yaratmaya kafayı takmış durumda ve avukatlar da dikkatleri gerçeğin üzerinden çekmek için bunu kullanıyor. Open Subtitles الدفاع مهووس بصنعِ قصصاً لأجل هيئة المحلّفين، ويقوم المحامون بالإهتمام بهذه القصص للفلت النظر عن الحقائق..
    Hayır, kahroluyor. Yönteminizi öğrenmeyi kafaya takmış durumda! Open Subtitles ان هذا يقتله إنه مهووس لاكتشاف طريقتك
    Paraguay'a takmış durumda. Orası hakkında her şeyi okuyor. Open Subtitles نعم, انه مهووس بـ "باراجواى" كان يقرأ كل ما يتعلق بها
    Yoldaki rögar kapağına kafayı takmış durumda. Open Subtitles انه مهووس بشأن فتحة في وسط الشارع
    Çünkü fark ettiysen kafayı tamamen Allison'a takmış durumda, o yüzden... Open Subtitles لأن لو لم تلاحظ ، إنه مهووس تماماً بــ "أليسون" لذا...
    "Bay Saldua, şu an tedavisine takmış durumda..." Open Subtitles السيد سالدو الان هو مهووس بشأن تحسنه
    Kafayı takmış durumda. Ben koca aramıyorum. Open Subtitles انه مهووس بهذا الأمر انا لا ابحن عن رجل
    Üstelik, matematiğe takmış durumda. Çok zor bir sınava çalışıyor. Open Subtitles علاوة على ذلك، إنه مهووس بالرياضيات
    Küçümsenmeye kafayı takmış durumda ve hata yapacak Open Subtitles إنه مهووس كونه مستهان به وإنه سوف يسقط
    Teknelere takmış durumda. Open Subtitles إنها مهووسة حيال ذلك القارب
    Evet tabii. Sime takmış durumda. Open Subtitles ...أجل،إنها إنها مهووسة مع الاشياء
    Kendisi sapık ve de bana takmış durumda. Open Subtitles إنه منحرف كبير, وهو مهووسٌ بي.
    Üstelik, matematiğe takmış durumda. Open Subtitles وفوقَ هذا إنهُ مهووسٌ بالرياضيّاتِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus