"takmayı" - Traduction Turc en Arabe

    • ارتداء
        
    • إرتداء
        
    • تركيب
        
    • لبس
        
    • ارتدائها
        
    • لِبس
        
    Çantanı, tek koluna takmayı bırak. Open Subtitles توقف عن ارتداء حقيبتك بحزام واحد على كتفك
    Bekar olduğunuzdan mı, takmayı sevmediğinizden mi yüzük yok? Open Subtitles لا ترتدي خاتماً لأنك أعزب أم لأنك لا تحب ارتداء الخواتم؟
    Kask takmayı seviyorum çünkü bunu yapmama izin veriyor-- Open Subtitles أحبّ ارتداء الخوذة، لأنه يمكنني فعل هذا..
    Bu yüzden çıplakken kemer takmayı seviyorum. Open Subtitles لهذا أحب إرتداء حزاماً عندما أكون عارياً
    Sonunda, sütyen takmayı istediğini mi? Open Subtitles مثل ماذا؟ أخيراً قرّرت إرتداء حمّالة صدر؟
    Deriyi çürütmeden serum takmayı, ya da test sonuçlarını daha hızlı almayı ya da beyazların yağmurdan çıktıklarında köpek gibi koktuklarını. Open Subtitles مثل تركيب الأنبوب الوريدي ...من دون التسبب بكدمات أو الحصول على نتائج المختبر أسرع وحقيقة أن رائحة الأشخاص البيض بعد المطر
    Saç filelerinizi takmayı unutmayın kızlar. Open Subtitles تأكدا من لبس شبكات شعركما ، يا بنات
    Sanat kitaplarını okurken bere takmayı sevdiğini biliyorum. Open Subtitles أعرف بأنك تُحب ارتدائها عند قراءتك لكتب الفن
    Onlara isim levhası takmayı düşündüm ama bu biraz aşağılayıcı geldi. Open Subtitles فكرتُ في ارتداء علامات ولكن شعرت أن مهينة
    - Tamam, çıkarabilirsin. - Tamam. Buraya zamanında gelebilmeye o kadar odaklanmıştım ki kravat takmayı tamamen unutmuşum. Open Subtitles كنت مستعجل لآتى فى الميعاد فنسيت ارتداء ربطة عنق وبارتداء أعنى شراء
    Önlük takmayı gerektiren her yemeği sevmek gerek. Open Subtitles يجب ان تحبي اي طبق الذي يتطلب ارتداء رداء حماية
    Blair'le mutlu olduğunu biliyorum ve belki zamanla bu kravatı takmayı seversin. Open Subtitles اعلم انك سعيد مع بلاير, ولكن ربما مع الوقت ستتعلم أن تحب ارتداء ربطة العنق هذه
    Bize son 7 yıldaki tüm suç ortaklarının bulunduğu kapsamlı bir liste hazırlayıp dinleme cihazı takmayı kabul edecek. Open Subtitles تعاون كامل ويقوم بتزويدنا بقائمة شاملة بكل من شارك في الجرائم في السنوات السبع الأخيرة ويوافق على ارتداء جهاز تنصت
    Bildiğin gibi, yüzüğü takmayı reddettiği ve annesi dahil hiç kimseye nişanlandığımızı söylemediği halde Emma ve ben evleniyoruz. Open Subtitles - نحن بحاجة الى التحدث. نعم كما تعلم ,على الرغم من أنها ترفض على ارتداء خاتم الزواج وعدم إخبار أحدا بذالك
    Saatin var, ben takmayı unutmuşum da. Open Subtitles علـيك أن تخبرنـي بالوقـت لأننـي نسيـت إرتداء الساعـة
    Benim geldiğim yerde bir kadın şayet alyansını takmayı bırakmışsa, bunun bir anlamı vardır. Open Subtitles من حيثُ اتيت عندما تتوقف المرأة عن إرتداء خاتم زواجها فهذا يعني شيئاً
    Bunu takmayı dene.Yarım saat başka bir şey düşünememen çok utanç verici. Open Subtitles فلتجرب إرتداء هذا، فلن تفكر فى أي شىء أخر لمدة 30 دقيقة من شدة الإحراج.
    # Sanırım sis lambalarını takmayı unuttum # Open Subtitles "يبدو أنني نسيت تركيب مصابيح الضباب"
    # Sanırım sis lambalarını takmayı unuttum # Open Subtitles "يبدو أنني نسيت تركيب مصابيح الضباب"
    Ben yalnızca hergün kravat takmayı sevmiştim. Open Subtitles أنا أحببتٌ فقط لبس ربطة عنق كل يوم
    Ve ilk aşamada, bunu takmayı hiç istememiştim. Open Subtitles وفي البداية، أتعرفين، لم أكن أريد ارتدائها
    Bugün sütyen takmayı tamamen unutmuşum. Open Subtitles أدركتُ أنا كلياً نَسى لِبس a حمالة صدر اليوم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus