"taktım" - Traduction Turc en Arabe

    • وضعت
        
    • ارتديت
        
    • أرتديت
        
    • وضعتها
        
    • وضعتُ
        
    • وضعته
        
    • لبست
        
    • ارتديتُ
        
    • ركّبتُ
        
    • ووضعت
        
    • ووضعته
        
    • لبسته
        
    • عجله
        
    • أنا أرتدي
        
    Ocean'ın peşine iki adam taktım. Su anda keno bar'da. Open Subtitles لقد وضعت على اوشن مراقبه ، هو الان في البار
    Ve bir sabah uyandım, kolyemi taktım arabaya bindim ve sürmeye başladım. Open Subtitles ومن ثم في صباحٍ، إستيقظت، وضعت طوقي، ركبت السيارة، وبدأت في القيادة.
    Tekrar gözlüklerimi taktım ve işime devam ettim. Open Subtitles ثم, ارتديت نظارتى ثانية وبدأت فى عملى مرة اخرى
    Evet, eldivenimi taktım ve pencereden çıkıp nehre gittim, işte orası ceket, bıçak ve eldivenlerin bulunduğu yer Open Subtitles نعم, أرتديت قفازى و خرجت من النافذة الى النهر هناك حيث يوجد المعطف والسكين والقفازات
    Derimle kaynaşmadan evvel koluma zar zor taktım. Open Subtitles بمجرد أن وضعتها على ذراعي, إندمجت مع جلدي
    Ön kapıya zil taktım. Böylece birisinin gelip beni öldüreceğinden haberim oluyor. Open Subtitles لقد وضعتُ أجراساً عند الباب الأمامي لأعرفَ إن كان أحدٌ قادماً لقتلي
    Yeni buji taktım, artık daha iyi çalışır. Open Subtitles وضعت شمع إشعال جديد في السيارة ومنالمفترضأن يكونإدارةالمُحركأفضل.
    Kıvırcıklığı göstermemesi için bir tarafına toka taktım. Open Subtitles لقد وضعت كلبسة في ناحية واحدة، التي يبدو أنها أوقفت التموج.
    Bilmediğim ya da anlamadığım bir şeyi boynuma taktım. Open Subtitles لقد وضعت شيئاً لا أعرفه حتى.. أو أفهمه وهو تحت رقبتي وعلى جلدي.
    Bende çıkışlara ses çıkartan aletler taktım. Open Subtitles لذا وضعت أشياء في أخرام الكهرباء تعمل الضوضاء.
    Lisedeydin, bahar dansına gidecektin... annemin inci kolyesini boynuna taktım... ve çok güzelsin demiştim... çünkü öyleydin. Open Subtitles في المدرسة الثانويه ربيع الرقص الخاص بك وقد وضعت عقد امي حول عنقك وقلت لك انك تبدين جميلة
    Ve belki hizmetçi görmez diye kapının zincirini taktım. Open Subtitles و وضعت السلسلة في حالة إن كانت الخادمة أمية
    Temiz çamaşır, ceket giydim. boynuma kravat bile taktım. Open Subtitles و لبست ملابس داخليّة جديدة و ارتديت سترة وربطة عنق
    Tanya'nın beni tanıyıp, tanımayacağını bilmiyorum bu yüzden sahte gözlük taktım ve saçlarımı farklı şekilde taradım. Open Subtitles لم أعرف إذا كانت تينا تعرفنى أم لا لذلك ارتديت نظارات مستعارة و على سبيل الاحتياط مشطت شعرى بطريقة مختلفة
    Bu maskeyi o kadar uzun zaman taktım ki, onsuz kendimi güvende hissetmiyorum. Open Subtitles لقد ارتديت هذا القناع لفتره طويله و لا اشعر بالامان بدونه
    Bir gün yüzüğü taktım. Yaşlı bir kadın belirdi. Open Subtitles يوماً ما أرتديت الخاتم و رأيت أمرأة عجوز أمامي.
    Fileleri fark ettin mi bilmiyorum ama o fileleri yeni taktım. Open Subtitles لا أعلم إن كنت قد لاحظت الشباك, لكنها شباك ماركة جديدة أنا وضعتها.
    Bu sefer gerçekten işe başladık. Kağıt elbisemi çıkardım, giydim ve burunluğumu taktım. Sonra plastik torbaları ağaçlara geçirdim. TED لذلك، فهذه المرة، بدأنا فعلًا، وسحبتُ بدلتي الورقية البيضاء، ووضعتُ جهاز تنفسي الإصطناعي، وبعدها وضعتُ الأكياس البلاستيكية على الشجر
    O şeyi anahtarlığına taktım bu sayede nereden geldiğini her daim hatırlayacaktı. Open Subtitles وضعته بسلسلة مفاتيح كي يتذكر أصله دائماً
    Kaskı taktım ve gelişmiş bir güneş gözlüğü gibiydi. Open Subtitles حسنٌ، ارتديتُ الخوذة ووجدتها حاجبة لآشعة الشمس على نحوٍ حاد.
    - Enerji tasarruflu lambalar taktım... - ...ve bağırıp çağırmayalım diye yeni bir dahili haberleşme sistem kurdum. Open Subtitles لقد ركّبتُ مصابيح مُنشّطة للطاقة ونظام إتصال داخليّ جديد
    22 yaşımdayken işten eve geldim, köpeğime tasmasını taktım ve mutat koşuma çıktım. TED عنما كنت في الثانية والعشرين، جئت من عملي ووضعت رسن كلبتى وذهبت لممارسة الجري كالمعتاد.
    Evet, kendi arabamdan çıkartıp, seninkine taktım. Open Subtitles نعم، لقد أخذته من سيارتي ووضعته في سيارتكِ
    Birkaç ay önce taktım, o zamandan beri de çıkarmıyorum. Open Subtitles لبسته قبل شهرين مضت، ولم أخلعه منذ ذلك الحين
    taktım. Open Subtitles عجله فارغه
    Pekala, eski bir şey taktım. İnci kolyem. Open Subtitles حسن ، أنا أرتدي شيء قديم ، وهو عقد اللؤلؤ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus