"talepte" - Traduction Turc en Arabe

• مطالب
• طلبا
• إلتماساً
• لإملاء
• وطالبوا

Bilmiyoruz. Halen bir talepte bulunmadı ve irtibata da geçmedi.
لا نعلم إلى الآن لم يقدم مطالب ولا إجراء إتصال

Burada dediğine göre hiçbir örgüt olayı üstlenmemiş ve herhangi bir talepte bulunan da olmamış.
ولم يقدموا أية مطالب إننا نعلم بأن هذا ليس صحيحاً

Sünnet olmak için talepte bulundum. Kıçımı buradan kurtaracağım.
لقد قدمت طلبا لعملية الطهاره سوف ارحل عن هنا

O mektupları görebilmek için mahkemeye talepte bulunalım.
يعني ذلك أنها لدى الشرطة مسبقاً دعونا نقدم إلتماساً للمحكمة لتمكيننا من الوصول إلى تلك الرسائل

Şu ana kadar kimse talepte bulunmadı, bu da bunu yapanın seni sadece utandırmak istediğini gösteriyor.
حتي الآن ، لا توجد مطالب لأي أحد ، وهذا ما يجعلنا نعتقد أن من فعل ذلك يريد أن يحرجك

Şu an hiç de talepte bulunacak durumda değilsin.
انت لست في موقف يسمح لك بتقديم اية مطالب

talepte bulunacak konumda değilsin.
لست في وضع يؤهلك لتقديم أية مطالب

Herhangi bir talepte bulunmadılar. Hiçkimse onları şikayet etmedi.
ليست له مطالب لا احد يطالب بأي مسؤلية

Bir şeyleri değiştirmek için değil, talepte bulunmak için yönetimdesin.
ترشحي نفسك ل لإحداث تغيير بل لوضع مطالب

talepte bulunacak durumda değilsin, Lee.
انت لست في مكان لتقديم اي مطالب ، لي

İş birliğine yanaşmadan önce mantıksız bir sürü talepte bulunmuş.
-من الواضح أن لديه قائمة مطالب غير معقولة قبل أن يوافق على التعاون

Bu dava sizden çok talepte bulanacak. Ben de bulunacağım. Biz, sadece gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz.
المحاكمة ستضع مطالب أكثر عليكم، أنا سأضع مطالب أكثر عليكم - نحن نريد الحقيقة أن تظهر -

- Sayın Yargıç, ara vermenizi istiyorum. Benim mahkememde talepte bulunulmayacak.
لن تكون هناك مطالب في محكمتي

Benim mahkememde talepte bulunulmayacak.
لن تكون هناك مطالب في محكمتي

Anlaşmayı bozacak bir talepte bulundun ve bana sormadın bile.
لقد فزت لقد وضعت طلبا كاد ان ينهي الصفقة

Anladığım kadarıyla adaletin sağlanması için Yargıç'tan talepte bulunmuşsunuz.
أفهم أن أرسلت طلبا لـ"القاضي" من أجل العدالة

Üssün güvenlik günlükleri için resmi talepte bulunmalıyız.
يصنع طلبا رسميا لإدخلات القاعدة الامنية

Vatandaşlık için talepte bulunduğunu biliyorum.
أعلم أنّكِ قدمتِ إلتماساً للحصول على الجنسيّة.

talepte bulunacak durumda değildim.
‫لم أكن في موقف يخولني ‫لإملاء المطالب

Eğitim Kurulu'na gittiler ve bazı okulları erişilebilir yapmaları konusunda talepte bulundular.
وذهبوا إلى مجلس التعليم وطالبوا مجلس التعليم بجعل المدارس الثانوية قابلة للوصول.