tam olarak doğru olmasa da her zaman başarılı olduğumuzu varsaydık sınırlarda bir şeyleri korumakta, dış dünya ve kendi ağımız arasındaki mesafeleri koruduğumuza dair inanılmaz bir güven vardı | Open Subtitles | لم يكن صحيحاً تماماً أننا ما إفترضنا دائماً نجاحنا في التصدي لهجمات عند الحاجز |
Aslında bu tam olarak doğru değil, tatlım. | Open Subtitles | في الحقيقة، هذا ليس صحيحاً تماماً يا عزيزتي |
Keşke çemberi tamamen geride bırakabildiğimi söyleyebilseydim, ama bu tam olarak doğru olmazdı. | Open Subtitles | أتمنى أن أستطيع القول أنني تركت الحلقة تماما خلفي ولكن لن يكون هذا صحيحا تماما |
Biliyorum, büyük bir kavga olmadığını söylemiştim ama bu tam olarak doğru değildi. | Open Subtitles | , أعرف بأنني قلت بأنه لم يكن بذلك السوء لكن ذلك ليس صحيحا تماما |
Yani ben diyorum ki dünya üzerinde bir oyun katmanı oluşturmak istiyorum, ama bu tam olarak doğru değil çünkü bu zaten yapım aşamasında; şu anda gerçekleşiyor. | TED | لذا أقول أريد بناء طبقة اللعب على قمة العالم لكن هذا ليس صحيح تماماً لأنه في الواقع تحت الإنشاء ، إنه يحدث فعلاً |
Benim işim protez kollar ve bacaklar yapmak tabi, tam olarak doğru değil, | TED | عملي يتمثل في صنع سواعد وأرجل -- حسنا ذلك ليس صحيح تماما. |
Bu tam olarak doğru değil. | Open Subtitles | ليس هذا صحيحاً بالضرورة |
Aslında tam olarak doğru değil bu. | Open Subtitles | حسناً , هذا ليس دقيقاً تماماً |
22 yaşında, önünde kocaman bir dünya var hayattaki her türlü avantajı var hiç sahip olamadığım avantajlar bu tam olarak doğru değil. | Open Subtitles | كل الميزات التى لديه فالحياة والتي لم أحظى أنا بها حسناً, ذلك ليس صحيحاً تماماً لديه كل الميزات التي كانت لدي ويالها من ميزات تلك. |
Şey, aslında bu tam olarak doğru değildi. | Open Subtitles | حسناً، لم يكن هذا صحيحاً تماماً |
- Bu tam olarak doğru değil efendim. | Open Subtitles | حسناً , حسناً , هذا ليس صحيحاً تماماً , سيدي . |
Bir şekilde bunun tam olarak doğru olduğundan şüpheliyim. | Open Subtitles | -بطريقة ما أظنّ أنّ هذا ليس صحيحاً تماماً |
tam olarak doğru değil bu Allison. "Benim değilsen, kimsenin değilsin!" | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً تماماً ، "أليسون" لو لايمكني الحصول عليكِ لا احد يمكنه |
Biliyorum, büyük bir kavga olmadığını söylemiştim ama bu tam olarak doğru değildi. | Open Subtitles | , أعرف بأنني قلت بأنه لم يكن بذلك السوء لكن ذلك ليس صحيحا تماما |
Bu tam olarak doğru değil. | Open Subtitles | حسنا، هذا ليس صحيحا تماما. |
tam olarak doğru değil. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحا تماما. |
Ve sen geldiğinde, tam olarak doğru olmuyor. | Open Subtitles | هو الإنتظار حتى تظهر لي وعندما تفعل ذلك، يكون الأمر وكأنه غير صحيح تماماً |
Aslında bu tam olarak doğru değil, değil mi? | Open Subtitles | لا, هذا ليس صحيح تماماً أليس كذلك؟ |
tam olarak doğru olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا صحيح تماما |
Bu tam olarak doğru değil. | Open Subtitles | ليس هذا صحيحاً بالضرورة |
...Mud'un dünyasında bu suikastçı demektir. Ama bu tam olarak doğru değil, değil mi? | Open Subtitles | في (المارينز) وبعالم (ماد) هذا قناص مأجور ولكن كلامه غير صحيح بالضبط , صح؟ |
Aslında bu, tam olarak doğru değil. | Open Subtitles | في الحقيقة , هذا ليس صحيح كلياً |
Yani, bu tam olarak doğru değil, çünkü indirim kuponum var, onu heba edemem. | Open Subtitles | سوف اخبرك هذا الكم. هذا ليس صحيحا كليا لاني لدي قسيمة ولا اريد خسارة هذا. |
Bu tam olarak doğru değil. | Open Subtitles | ذلك ليس حقيقي بالضرورة. |