Haydi ama, anne. Bu birbirinden tamamen farklı iki senaryo. | Open Subtitles | بربك يا أمي، هذان سيناريوهان مختلفان تماماً |
Kaderin umutsuzca bir araya getirdiği... birbirinden tamamen farklı iki insan. | Open Subtitles | شخصان مختلفان تماماً ما كان لديهم فرصة من دوني |
tamamen farklı iki ölüm şekli. | Open Subtitles | هما لديهما سببان مختلفان تماماً للوفاة. |
Bilmediğim tek şey, tamamen farklı iki bölgeyi içermelerine rağmen iki orgazmın da nasıl aynı olabildiği? | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي لا أعرفه هو كيف يمكن لأورغازمين أنْ يكونا على حد سواء إذا كانا يتعلقان بعضوين من الجسم مختلفان تماماً. |
Sadece bir şarkının bile Peyton'ın ruh halini neden değiştirebildiğini seyirciye aktarabilecek, Brooke Davis'in tamamen farklı iki yönünün olduğunu ve her ikisinin de harika olduğunu fark edecek birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد شخصاً يستطيع ان يشرح للجمهور لماذا أغنية واحدة تستطيع تغيير مزاج (بيتون) شخص يستطيع أن يعرف أنة هناك جانبان مختلفان تماماً (لبروك دايفيز) |