Belkide grubunuzu tamamlamak istersiniz. | Open Subtitles | ربما كنت ترغب في إكمال الفرقة الخاصة بك. |
Görebileceğiniz gibi neredeyse iki bin yıl önce başlayan bir araştırmayı tamamlamak üzereyiz. | Open Subtitles | و كما ترى الآن دكتور جونز نحن على وشك إكمال بحثنا العظيم الذى بدأ منذ ألفين عام |
Galaksiler arası köprüyü tamamlamak için potansiyel uzay geçitlerini tanımlamak... önceliğimiz olmalı, bütün küçük köylerin yerlileriyle temas kurmak değil. | Open Subtitles | يجب أن نحدد بوابات الفضاء لإكمال الجسر بين المجرات ذلك يجب أن يكون أولوياتنا ليس إقامة اتصالات مع السكان المحليين |
Yarım işlerimi tamamlamak için akşam sekize kadar vaktim var. | Open Subtitles | لدي حتى الساعة 8: 00 مساءً كي أنهي بعض الأمور |
Coğrafi profili tamamlamak için gereken 3. nokta o benzinlikti. | Open Subtitles | محطةلوقود هي النقطة الثالثة التي احتجت لأن أكمل الوصف الجغرافي |
Görevimi tamamlamak için ne kadar çocuk öldürmem gerekirse öldürürüm. | Open Subtitles | قد أقتل العديد من الأطفال لو تطلب الأمر لإتمام مهمتي |
Bugün Cuma Mart altıncı Bunu tamamlamak için | Open Subtitles | اليوم هو الجمعة، السادس من مارس لنكمل الأمر |
Cinayetleri tamamlamak, onu yaşatmanın tek yoluydu. | Open Subtitles | إكمال جرائمه أصبحت الطريقة الوحيدة التي تمكنها من ان تتمسك به |
Görevini tamamlamak yerine Suudilerin parasını aldın. | Open Subtitles | لقد أخذتَ مال السعودي بدلاً من إكمال مهمتك. |
Görevini tamamlamak yerine Suudilerin parasını aldın. | Open Subtitles | لقد أخذتَ مال السعودي بدلاً من إكمال مهمتك. |
Buna rağmen evrenin küçük bir parçasının simülasyonunu tamamlamak aylar alıyor. | Open Subtitles | وبرغم هذا فالأمر يتطلب شهور لإكمال محاكاة جزء صغير من الكون |
Yani kurbanı tamamlamak için hâlâ bir kadına ihtiyaçları var. | Open Subtitles | هذا يعني بأنهم ما زالوا يحتاجون إلى امرأة لإكمال التضحية. |
Projeyi tamamlamak için arkadaşımın yüzünü ödünç aldım, ödevimi sundum ve bu sorunu başkasının çözeceğini varsaydım. | TED | لكني استعنت بوجه زميلتي بالسكن لكي أنهي المشروع، وقدمت المَهًمّة، ووجدت أن شخصا آخر قد حل هذه المشكلة. |
İzin verirseniz, bugün işimi evde tamamlamak istiyorum. | Open Subtitles | إن لم تكن تمانع أود أن أنهي عملي بالمنزل |
Benim görevimi tamamlamak için senin beynindekilere ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا في حاجة للخرائط التي برأسك كي أكمل مهمتي |
Ve görevini tamamlamak için bunlara ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | ستحتاج إلى هذين لإتمام المهمة. ليس هناك مهمة. |
20'yi tamamlamak için sadece içeride Lincoln'un önünde bir fotoğrafa ihtiyacımız var. | Open Subtitles | كل مانحتاجه هو صورة من الداخل مقابل لينكون لنكمل الـ20 |
Şivan Han'a bombayı tamamlamak için bir berilyum küresi lazım. | Open Subtitles | شيوان خان يَحتاجُ لمجال بيريليومِ لإكْمال القنبلةِ. |
Bu kaydı tamamlamak ve tüm kızları toplamak için ne kadar çok uğraştık biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمين, نحن كنا نناضل محاولين إتمام هذا التسجيل وتجميع الفتيات مع بعضهن |
Bu sırada Parabolis tarafından kiralanan ...acımasız Karadut görevini tamamlamak üzereydi | Open Subtitles | في هذه الأثناء كان نيكسوسيس العديم الرحمة أرسل من قبل آرتيفيس كان يكمل مهمّته |
Ölmeden önce yapman gerekenler listende de en başta Ironman'i tamamlamak vardır. | Open Subtitles | وعلى قائمة أولوياتك ان تكمل مشاهدة الرجل الحديدي |
Eğer senin için uygunsa düşüncemi tamamlamak istiyorum. | Open Subtitles | انا فقط اريد ان انهي فكرتي اذا لم تمانع ذلك |
Efendim, Ali, görevi tamamlamak için kendini öldürmeye razıydı. | Open Subtitles | علي يوافق على التضحية بحياته لاكمال العميلة |
O sırada, Mösyö Paul Renauld görevini tamamlamak üzereydi ve kalbindeki mektup açacağıyla birlikte evsizi gömecekti. | Open Subtitles | فى نفس الوقت كان السيد بول رينو اكمل مهمته وبدا فى الاعداد لدفن جثة الصعلوك الموجودة فى الحظيرة |
Transa geçtiğimde, ritüeli tamamlamak için perdeleri kapatın. | Open Subtitles | عندما أقع في الغيبوبة أسدلوا الستار لأكمال الطقس |
Sahte görünüşünü tamamlamak için onu bir dişiye daha çok benzeten renklere bürünüyor. | Open Subtitles | ليكمل تنكّره، يغيّر اللون ليبدو كأنثى أكثر. |