Çünkü Prenses yeteneksiz biri ve askerî eğitimini tamamlaması imkânsızdı. | Open Subtitles | هل لأن الأميرة عاجزة وغير قادرة على إكمال التدريب الجيشي؟ |
Bunu bana bir şey olması durumunda planı başkasının tamamlaması için bırakmıştım. | Open Subtitles | تركتُ هذه احتياطاً لحدوث شيءٍ لي، و اضطرار غيري لإحضار الفتى و إكمال الخطّة. |
Efendim, bugün hızlı olmasına gerek yok. Tüm yapması gereken, antrenmanı tamamlaması. | Open Subtitles | يجب الا يكون الاسرع غدا ما عليه الا ان يكمل التمرين |
Görevini tamamlaması için senin yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يريد مساعدتك كي يكمل مهمته |
Son aşamayı da tamamlaması gerek. Shipley'lerde olduğu gibi. | Open Subtitles | لربّما هو توقّت الحاجات لإكمال دورته مثل هي كان عندها مع شيبليس. |
Bir damla suyun bu döngüyü tamamlaması yaklaşık 1.000 sene sürer. | Open Subtitles | ويعود لمياه السطح حيث تدفء المياه قطرة الماء الواحدة تستغرق ألف عام لإكمال دورة المحيط هذه |
..herhangi birimizin yağlıboya tamamlaması gerekirse, onu imzasız bırakmamızı mı öneriyorsun? | Open Subtitles | كانت واحد منا، ويقول، إكمال لوحة زيتية، كنت أوصي بأن نترك هذا غير موقعة؟ |
Görevini tamamlaması için senin yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يريد مساعدتك كي يكمل مهمته |
Köstebeğinin işbirliğini garanti altına almanın ve yeterince uzun korumanın tek yolu görevini tamamlaması. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة لضمان تضافر خلدك وحمايته حتى فترة كافية لإكمال مهمته |
İşareti tamamlaması için ona yardım edeceğim. | Open Subtitles | سأساعده لإكمال علامة الصيّاد. |