ama o zaman siz tanışamazdınız, ve biz de tanışamazdık. | Open Subtitles | لكن حينها لم تكونوا لتلتقوا ولم نكن لنلتقي ايضا |
5 yıldan beri ikimizin de kaçıyor olmasının bizim kaderimiz olduğunu söylerdi yoksa asla tanışamazdık. | Open Subtitles | لقد دائماً إعتادت أن تقول أنه مصيرنا أن كلانا هرب لمدة 5 سنوات وإلا لم نكن لنلتقي أبداً |
- O zaman biz tanışamazdık. | Open Subtitles | إذن لم نكن لنلتقي نحن الإثنان. |
Asla tanışamazdık... hatta konuşamazdık bile, eğer... ama tanıştık... ve konuştuk. | Open Subtitles | لم نكن لنتقابل... لم نكن لنتحدث حتى إذا... لكننا تقابلنا |
Eğer kovulmamış olsaydın, tanışamazdık. | Open Subtitles | إن لم يكونوا طردوك ما كنا لنتقابل ...و عندها |
Aslında Ken yazar olmasaydı hiç tanışamazdık. | Open Subtitles | أوَتعلمون، لولا لمْ يكن كاتبًا، لما تقابلنا. |
Evet ama bu olay olmasa Kyle'la tanışamazdık. | Open Subtitles | لكن في الجانب المشرق لو هذا لم يحصل (لم نكن أبداً لنلتقي بـ(كايل |
Ayrıca o olmasaydı... Asla tanışamazdık. | Open Subtitles | ولولاها لما تقابلنا نحن الإثنان |
Aksi taktirde ikimiz hiç tanışamazdık. | Open Subtitles | وألا لما تقابلنا انا وانت |
Aksi taktirde ikimiz hiç tanışamazdık. | Open Subtitles | وألا لما تقابلنا انا وانت |