Daha tanışmadığın biri için bir dil öğrenmen çok hoş bir şey. | Open Subtitles | من الرائع أن تتعلم لغة كاملة من أجل شخص لم تقابله بعد |
Asla tanışmadığın birisiyle yüzbinlerce dolarlık bir iş anlaşması yaptığına inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تتوقع أن أصدق أنك دخلت في هذه الصفقة التي تساوي مئات الالاف من الدولارات مع شخص دون أن تقابله ابداً؟ |
Beş yıl önce, hiç tanışmadığın Rus bir kadınla evlendin. | Open Subtitles | منذ خمس سنوات تزوجت امرأة روسية لم تقابلها من قبل |
Asla tanışmadığın bir kız için bütün bunları neden yapıyorsun? | Open Subtitles | تفعل كل هذا لأجل فتاة لم تقابلها من قبل؟ |
Pek sayılmaz. Asla tanışmadığın için şanslı sayılacağın kötü bir büyücü. | Open Subtitles | ليس بالضبط، كان مشعوذاً شرّيراً لحسن حظّكِ أنّكِ لمْ تقابليه قطّ |
Biliyorsun geldiğim yerde eğer birisi senden.. ...hiç tanışmadığın birisine.. ...kafasının arkasından demir geçirmesini istediğinde.. | Open Subtitles | تعرف من حيث جئت، إذا أحدهم طلب منك أن تضع حديد في مؤخرة رأس احد لم تعرفه من قبل |
Muhtemelen henüz seni etkileyen bir kızla tanışmadığın için böyle hissediyorsun. | Open Subtitles | من المحتمل أنك لم تقابل فتاة أنت تنجذب إليها |
Hiç tanışmadığın birini özlemek garip midir? | Open Subtitles | هل من الغريب أن تفتقد شخصاً لمْ تلتقِ به من قبل؟ |
Boca Raton'da yaşayan, hiç tanışmadığın bir kadına bu ilgin neden ? | Open Subtitles | تقابليها والتي تعيش في بوكا راتون مع مجموعة من القطط؟ |
Ayrıca her gece, daha tanışmadığın birini özleyerek evde kalamazsın. | Open Subtitles | بالإضافة إلى حقيقة أنك لا تستطيع أن تمكث في البيت كل ليلة تتوهم بشخص ما لم تقابله حتى |
Daha tanışmadığın biri için bir dil öğrenmen çok hoş. | Open Subtitles | لمن الرائع أن تتعلم لغةً بأكملها من أجل شخص لم تقابله حتى |
Daha tanışmadığın biri mi? | Open Subtitles | شخص لم تقابله حتى |
Henüz tanışmadığın bir oda arkadaşına teslimat yapmaya. | Open Subtitles | لتسليم شيء لشريكة المنزل التي لم تقابلها بعد |
Daha önce hiç tanışmadığın kızına ne dersin ki? | Open Subtitles | ماذا تقول لإبنه لم تقابلها حتى ؟ |
Daha tanışmadığın bir adamla evleneceğine bana bir şans vermelisin. | Open Subtitles | إذا قبل أن تذهبي و تتزوجي شخص ما و لم تقابليه من قبل يجب أن تعطيني فرصة |
Hiç tanışmadığın biriyle sahte bir birliktelik yaşıyorsun, orduda olup olmadığını bilmediğin, erkek olup olmadığını bilmediğin, ve sonunda tanıştığınız zaman seni burnundan göbeğine kadar kesip kesmeyeceğini bilmediğin biriyle. | Open Subtitles | لقد أختلقى ميعادا ً مع شخص لم تقابليه من قبل ربما او لا يكون فى الجيش وربما او لا يكون رجلا ً |
Daha tanışmadığın bambaşka bir Elena var. O, her şeyi merak eden ve çok meşgul olan biriydi. | Open Subtitles | هناك الكثير مما تحتويه شخصية (إلينا) لم تعرفه بعد إنها كانت مُنطلقة بكل شيء،كانت مشغولة جداً. |
Yeterince Cumhuriyetçiyle tanışmadığın için. | Open Subtitles | هذا لأنك لم تقابل ما يكفي من الجمهوريين |
Ama sen anca hiç tanışmadığın bir adamı dövmekten bahsediyorsun! | Open Subtitles | هو مقاتلة شخص لم تلتقِ به من قبل |
Bu hiç tanışmadığın annene aitti! | Open Subtitles | ذلك ينتمى الى امك المرأة التى لم تقابليها ابداً |