"tanık kürsüsüne" - Traduction Turc en Arabe

    • منصة الشهود
        
    • للمنصة
        
    Size celp çıkarabilirim. Sizi tanık kürsüsüne çıkartabilirim. Open Subtitles أستطيع أن أستدعيك بأمر المحكمة وأنت تعلمين ذلك أستطيع أن أضعك على منصة الشهود
    Durma beni tanık kürsüsüne çıkar, aynı hikayeyi yine anlatırım! Open Subtitles هيا يارجل ضعنى على منصة الشهود وسأقول نفس القصة
    Gaby'yi tanık kürsüsüne aldığında gerçekten rahatladım... çünkü bu beni neden öptüğünü açıklıyordu. Open Subtitles لقد كنت مرتاحة بصراحة عندما وضعت غابي على منصة الشهود لأن ذلك شرح لما قبلتني
    Lütfen tanık kürsüsüne gel ve orada konuş. Open Subtitles من فضلك يرجى الحضور الى منصة الشهود للكلام
    tanık kürsüsüne çıkar mısınız, lütfen, Bayan Nelson? Open Subtitles هلا تقدمتِ للمنصة من فضلك آنسة نلسن؟
    Beni tanık kürsüsüne koymadığı zaman endişelenmiştim ama şimdi planının ne olduğunu görüyorum. Open Subtitles كنت قلقاً لأنّها لم تطلب منّي الصعود إلى منصة الشهود .. والآن عرفت السبب
    tanık kürsüsüne çıktığınızdan beri söylediğiniz her şey yalan, öyle değil mi? Open Subtitles أليس صحيحاً أن كل كلمة قلتِها في المحكمة منذُ وقوفك في منصة الشهود هي كذب؟
    tanık kürsüsüne çıkmamı istiyorsun, değil mi? Open Subtitles تريدين منّي الصعود على منصة الشهود ، صحيح ؟
    Saydığım kadarıyla, Joe Miller'ın bulunduğu sanık yerinden tanık kürsüsüne yürümek on üç adım sürüyor. Open Subtitles إنها مسافةٌ قصيرة من قفص الإتهام إلى منصة الشهود لقد حسبتها وهي 13 خطوة
    Avukata göre, bir mafya üyesini tanık kürsüsüne oturtmak korkunç bir hataydı. Open Subtitles من وجهة نظر المحاميين أنه خطأ شنيع وضع عضو مافيا في منصة الشهود
    Her durumda seni tanık kürsüsüne çıkaracağım. Open Subtitles , بكل الطرق سأقوم بوضعك على منصة الشهود - , لسيادتكم -
    Hayır, tanık kürsüsüne filan çıkmam. Open Subtitles لا، لن أقف أمامهم في منصة الشهود
    Bütün bu çarpıtmalarının nedeninin, sanığın kendisini savunmak için tanık kürsüsüne çıkmamasının tek nedeninin, sanığın kendisini savunamayacağını bildiğini düşünebilirsiniz. Open Subtitles تستطيعون الإستنتاج أن أسباب كل هذه التحريفات وسبب أن المدعى عليه لم يأتي إلى منصة الشهود لأنه يعرف، يعرف أنه لا يستطيع الدفاع عن نفسه
    Kanıtlayabilmek için alışılmış olmayan bir usul ile Bay Lee Adama'yı tanık kürsüsüne çağırıyorum. Open Subtitles ولإثباته , أحتاج لخطوة غير عادية لإستدعاء السيد (لى أداما) إلى منصة الشهود
    tanık kürsüsüne çıkmaması Joe Miller'ın güvenilirliğini zedeleyecek. Open Subtitles عدم صعود منصة الشهود سيكون لها أثر عكس على مصداقية (ميلر)
    Wyatt, Auggie'yi tanık kürsüsüne çıkarmak istedi. Open Subtitles أراد (وايت)أن يضع (اوغي) على منصة الشهود
    Walker'ın tanık kürsüsüne çıkacak olması, konuşacağı anlamına gelmez. Değil mi? Open Subtitles لمجرّد أنّ (واكر) سيعتلي منصة الشهود فهذا لا يعني أنّه سيقول أي شيء، صحيح؟
    Neden tanık kürsüsüne çıkmıyor ve Killick'in aleyhinde konuşmuyorsun? Open Subtitles لِم لا تأخذ منصة الشهود...
    Neden tanık kürsüsüne çıkmıyor ve Killick'in aleyhinde konuşmuyorsun? Open Subtitles لِم لا تأخذ منصة الشهود... وتشدوا بمدحه (كيليك) أمام قضاته ؟ -لم لا تفعل هذا ؟
    Seni tanık kürsüsüne çağıracağım, olanları anlatacaksın. Open Subtitles سأناديكِ للمنصة , أسير بكِ عبر الحقائق
    Mahkemede tanık kürsüsüne çıkmanı istiyorum. Open Subtitles -أريد أن تصعد للمنصة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus