"tanık olarak" - Traduction Turc en Arabe

• كشاهد
• كشاهدة
• للشهادة
• بشاهد

- İnsan Kaynaklarından Lee bu konuşmamız için tanık olarak burada.
لقد طلبت لي من الموارد البشرية أن أكون هنا كشاهد لحديثنا.

Bu adamı dışarı alıp önemli tanık olarak tutun.
خذ هذا الرجل خارجا واحتفظ به كشاهد اساسى

Safford'un kapasite duruşmasında uzman tanık olarak tanıklık edeceğim.
أنا سأقوم بالشهاده كشاهد خبيره في جلسة سماع لمقدرات السيد سافورد

Mahkemeye gitmemiz halinde sizi de tanık olarak çağırmam gerektiğini bilmeniz gerek.
طالما أنك تفهمين أن الليلة في المساء سأذهب للمحكمة وربما أحتاجك كشاهدة

Seninle konuşmasını istedim. tanık olarak çağrılabilirsin.
أريده أن يتحدث معكِ قد يتم أستدعائكِ كشاهدة

Alkatraz'daki hayatı açığa çıkarmak için, mahkumları tanık olarak çağırtacağım.
سأستدعى السُجناء الى المنصة للشهادة بخصوص الحياة فى الكتراذ

İddia makamı Albay Bin Lee Kao'yu tanık olarak çağırıyor.
..سيدى. الحكومة تطلب الكولونيل بين لي سو كشاهد نقض اعتراض يا سيدى

Bu durumda, basına Dr Beck'in kurbanı canlı gören son kişi olduğundan tanık olarak arandığını ve hakkında hiçbir şüphe olmadığını söyleyin.
لا أحد. إذاً أخبر الصحافة أن الدكتور بيك مطلوب كشاهد بما أنه آخر شخص رأى الضحية و ليس متهم بشيئ.

Ben de o birisinin Onbaşı Vernik olduğunu ileri sürüyorum, ki bu durumda kendisi bir numaralı şüpheli oluyor ve tanık olarak çağırmamız gerekiyor.
أنا أرى أن الشخص الآخر كان العريف فيرنيك في هذه الحالة إنه مشتبه به رئيسي ونحن بحاجة إلى إستدعائه كشاهد

Seni, cinayet soruşturmasında önemli bir tanık olarak tutma yetkim var.
بوسعي حجزك كشاهد مادّي في التحقيق بجريمة قتل.

Bir FBI soruşturmasında olası tanık olarak tutuklusunuz.
أنت مقبوض عليك كشاهد مادى فى تحقيق فيدرالى.

Tekrar ortadan kaybolmadan önce onu tanık olarak mahkemeye çağırmanı tavsiye ederim.
أقترح أن تقوم باستدعائه كشاهد عدائي قبل أن يختفي مجدداً.

Annem duyduğunda benimle birlikte, tanık olarak, evde kanunsuz bir alıkoyma olmadığını anlatmak için savcıya gitti.
عندما سمعت أمي الخبر ذهبت لرؤية المدعي العام معي كشاهد لجعلهم يفهمون آنه لم يحدث أي اختطاف

Adam sütten çıkmış ak kaşık ama ismi 2007'deki bir davada sadece tanık olarak geçiyor.
سجلّه سليم تماماً، لكن ظهر اسمه في قضيّة عام 2007، كشاهد.

Bu isteğini gerçekleştirirken Hal Hoover'ı da baş tanık olarak göstermemizi ister misin?
تريد وضع هال هوفر . كشاهد رائيسي دعم للطلب

Kalinda otel görevlisini tanık olarak ayarla, ...biz de soruşturmada kabul ettirebileceğimiz bir emsal arayalım.
كاليندا، حاولي احضار موظف النُزل كشاهد وسوف نبحث عن قضية سابقة كي نجعله يقبل إدخال الشهادة في التحقيق

Ya da tanık olarak devam edebilirsiniz ve AC-12 de performans değerlendirmenizde yardımcı oluşunuzu göz önüne alabilir.
أو تتابع الأمر كشاهد ووحدة الفساد ستلحظ تعاونك ضمن لائحة الأداء

Sayın Yargıç, savunma ilk tanık olarak Bayan Mona Lisa Vito'yu çağırıyor.
سيادة القاضي، الدفاع يستدعي الآنسة مونا ليزا فيتو كشاهدة

Tahkikatta tanık olarak gazetelerde ismim çıkarsa ismimi doğru yazmalarını sağlarsınız, değil mi?
إن كان يجب على اسمي الظهور في الصحف، كشاهدة في جلسة التحقيق ستكون واثقاً من أن يكتبوه بشكل صحيح، أليس كذلك؟

Kendisi artık müvekkilim için çalışmıyor ve, kendisini de tanık olarak kabul edemeyiz, yani diğer kişiyle devam edelim.
إنها لم تعد تعمل لدي موكلي و لا يمكننا تقديمها كشاهدة لذا , لنتحرك قُدماً

26.06 nolu yasaya göre, kendisini tanık olarak çağırma hakkımız var.
و طبقاً للمادة 26.06 لنا الحق في أن نطلبها كشاهدة

Yani, oğlum, beni asla tanık olarak çağırma.
اعني انا لن استدعي يوما للشهادة في محكمة

Benim kitabımda, kendisini bir günde o kadar öne çıkaran biri güvenilir bir tanık olarak geçmez.
اي احد يكشف نفسه بهذا الشكل ليس بشاهد موثوق برأيي