"tanıklık etmesi" - Traduction Turc en Arabe

    • أن يشهد
        
    • للشهادة
        
    • ليشهد
        
    • أن تشهد
        
    Kral Freyne, soylu zaferine tanıklık etmesi için oğlunu çağırıyor. Open Subtitles الملك فرين يريد لإبنه أن يشهد إنتصاره المهيب
    Kral Freyne, soylu zaferine tanıklık etmesi için oğlunu çağırıyor. Open Subtitles الملك فرين يريد لإبنه أن يشهد إنتصاره المهيب
    Ölümünüze tanıklık etmesi Şahsen Sultan'nın isteği. Open Subtitles السلطان نفسه أمر أن يشهد الولد موتك
    Ona celp gönderemiyoruz, Binbaşı, ve emir, onun tanıklık etmesi için buraya transfer edilmesinde yaptığımız girişimleri geri teptiriyor. Open Subtitles لا يمكننا استدعائه يا سيادة العقيد والقيادة تصد محاولاتنا في إرجاعه إلى هنا للشهادة
    Dr. Graham Cartwright. Doğruluğuna tanıklık etmesi için kendisi çağrılacaktır. Open Subtitles الدكتور كارتريت سوف يستدعى للشهادة
    Başkalarının tanıklık etmesi için, faziletlerinin yaşayan bir örneği olmak istiyorum. Open Subtitles عسى أن أكون مثالًا حيًّا عن ذوي النعمة ليشهد ويعتبر الآخرون.
    O hala hayatta çünkü bir kaç kişinin ölümüne tanıklık etmesi gerekiyor. Open Subtitles نجتْ لأنّها ما زال يجب .عليها أن تشهد العديد من الوفيات
    Yeniden tanıklık etmesi gerekiyor mu? Open Subtitles ‫هل عليه أن يشهد مرة أخرى؟
    Bu yüzden Coolidge'in yargılanması için tanıklık etmesi gerekiyor. Open Subtitles أريده أن يشهد في القضية لإدانة (كوليدج) في المحاكمة
    Bu yüzden Coolidge'in yargılanması için tanıklık etmesi gerekiyor. Open Subtitles أريده أن يشهد في القضية لإدانة (كوليدج) في المحاكمة
    Beş ayrı cinayetle suçlanan Samuel Aboah'a karşı tanıklık etmesi bekleniyor. Open Subtitles متوقع أن يشهد أمام هيئة المحلفين... فى القضية ضد (سامويل أبواه)... الذي تم اتهامه في خمس جرائم قتل.
    Emma'nın tanıklık etmesi gerekecek. Open Subtitles يبدوا بأننا نحتاج " إيما " للشهادة
    Elimde 205 kodlu celp kağıdı var ve Bay Marinovich'in buna göre tanıklık etmesi gerekiyor aksi takdirde tutuklanacaktır. Open Subtitles لدي هنا إستدعاءً السيد (مارينوفيتش) مُستدعى للشهادة أو سيُقبَضُ عليه
    Sonra Federaller de Hamlin aleyhinde tanıklık etmesi karşılığında onunla anlaştı. Open Subtitles (الذين قاموا حينها بعقد أتفاق مع (ليا للشهادة ضد هاملين
    Neden maçta sosisli satan adamı tanıklık etmesi için getirmiyorsunuz? Open Subtitles لمَ لا تُحضر بائع النقانق ليشهد لي، حسناً؟
    - Bayan Driscol... eğer Billy mahkemede böyle söylemek için gönüllü olmazsa... onu mahkeme kararıyla çağırtıp tanıklık etmesi için zorlayacağım. Open Subtitles .."سيدة "دولوريس إن لم يأتي "بيلي" من تلقاء نفسه ليشهد بذلك سأستصدر من المحكمة أمر حضور ..و أجبره على
    Genç kadın, Lily Stoppard'ın iki gün içinde tanıklık etmesi planlandı. Open Subtitles المرأة الشابّة، (ليلي ستوبارد) من المُقرّر أن تشهد بعد يومين.
    Yarın tanıklık etmesi gerekiyordu! Open Subtitles من المفترض أن تشهد غدًا!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus