Yeni şarkımın tanıtımını yapmak için geldim. | Open Subtitles | أنا اليوم هنا فقط لكي أروج لأغنيتي الجديدة |
İster kazanayım ister kaybedeyim her zaman zamanında gidip vaziyetimi alır ve ürünümün tanıtımını yaparım. | Open Subtitles | فوز، خسارة، أم تعادل سأتواجد دائماً على الوقت و أحقق أهدافي و أروج لمنتجاتي سواءً كان بيبسي |
Ayrıca sen iyiliğe karşılık vermezken ben neden filminin tanıtımını yapayım ki? | Open Subtitles | بالإضافة, لم يجب علي أن أروج لفلمك بينما أنت لا تريد رد الجميل؟ |
Hutch'ın programı vardı ben de ülkede kadın haklarının tanıtımını yapıyordum. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} كان لـ(هاتش) برنامجه، وأنا أروج لحقوق النساء في كلّ أرجاء البلاد. |
Bana müthiş bir hikaye verdin, gizli tutulan bir şeyin tanıtımını yapamam dostum! | Open Subtitles | انت قدمت لي فحسب قصةً لعينةً هائلة ولا أستيطع الترويج لسرٍ لعين يارجل |
Üniversite radyolarının tanıtımını yapan, diğer bir elemanım daha vardı ve bir fotoğrafçı. | Open Subtitles | وزميل آخر لي كان قد تولى أمر الترويج لمحطة الجامعة الإذاعية، بالإضافة إلى مصوّر فوتوغرافي. |
Buraya Jeju Adası'nın tanıtımını yapmaya geldiğinizi çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انك تريدين الترويج لجزيرة جيجو |
Yeni kitabımın tanıtımını yapmak çok yorucu. | Open Subtitles | الترويج لكتابي الجديد أمر متعب جداً. |