Bayan Tanner'ı acile getirdik ama yolda fenalaştı. | Open Subtitles | مولدر, انه انا. السيدة تانر دخلت غرفة الطوارئ, لكن اسعفت بالطريق. |
Amanda Tanner'ı kontrol etme konusunda işe yarayacaksın işte. | Open Subtitles | ستكونين مفيدة إن ذهبتِ للإطمئنان على أماندا تانر |
- Amanda Tanner'ı arkanda bırakma fırsatı. | Open Subtitles | نحن أحرار هذه فرصة لنضع مسألة أماندا تانر خلف ظهورنا |
Uyanman gerek! Tanner'ı bulmamız gerek! | Open Subtitles | يجب اٌن تنهض يجب ان نبحث عن تاننر |
Tanner'ı bulmamız gerek! | Open Subtitles | انهض يجب ان نبحث عن تاننر |
Ama bu jüri Louis Litt'in Harvey'in masumiyetine inandığını değil Travis Tanner'ı gördü. | Open Subtitles | لكن هيئةِ المحلفين تلك لَمْ يَرو لويس لييت بصدق على براءة هارفي بل رَأوا ترافس تانر |
Bilmiyoruz ama İHA pilotu Teğmen Tanner'ı sorgulamak üzere elçiliğe gidiyoruz. | Open Subtitles | لا نعلم ذلك، ولكنا في طريقنا للسفارة لإستجواب قائد الطائرة الآلية الملازم تانر |
Spencer, Cyrus olayının beni korkutma nedeni Tanner'ı tiyatroya yönlendirme olasılığı. | Open Subtitles | سبنسر، السبب الوحيد الذي يرعبني عن موضوع سايرس أنه ممكن أن يقود، تانر إلى المسرح |
Hardman Tanner'ı anlaşma yapmaya ikna etmiş. | Open Subtitles | حَصلَ هاردمان على اتفاق تسوية من تانر |
Hayır, Tanner'ı Tanner'a karşı kullanmak benim fikrimdi. | Open Subtitles | لا، فكرتَي كانت لاستخدام تانر ضدّ تانر |
Böylece Lela ile Tanner'ı birleştirecek miyiz? | Open Subtitles | لذا علينا الجمع بين ليلا و تانر معا. |
Tamam. Amanda Tanner'ı Charlie öldürdü. | Open Subtitles | حسناً. تشارلي قتل أماندا تانر. |
Ryan, biz Castle ile onunla ilgilenirken sen Tanner'ı tanıyan birileriyle konuşur musun? | Open Subtitles | (رايان)، بينما أتحقق أنا و(كاسل) من ذلك، أيُمكنك التحدّث لأيّ شخصٍ عرف (تانر)؟ |
Bunun ötesinde dün ikisi birbirine bağırırken bu Harvey'in Tanner'ı yumruklamasıyla sona erdi. | Open Subtitles | وفوق ذلك , بالأمس اثنينهم بدأوا جدالاً الذي انتهى (ب (هارفي) يلكم (تانر |
Ben bir süreliğine ailemle beraber şehirden ayrılıyorum Tanner'ı da yanımda götürüyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهبة لأبقى مع والدي لفترة وأنا سآخذ (تانر) معي ، وداعاً |
Ben bir süreliğine ailemle beraber şehirden ayrılıyorum Tanner'ı da yanımda götürüyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهبة لأبقى مع والدي لفترة وأنا سآخذ (تانر) معي ، وداعاً |
Tanner'ı bulmam gerek. | Open Subtitles | يجب ان اذهب للبحث عن تاننر |