Tanrının huzurunda doğruyu söyleyeceğinize yemin ettiniz. | Open Subtitles | لقد أقسمت أمام الله أنك ستقولين الحقيقة |
Ama Tanrının huzurunda fütursuzca yalan söylemeniz... | Open Subtitles | لكن بأن تخدعي بوقاحة أمام الله. |
- Ama Tanrının huzurunda yemin etmiştik. | Open Subtitles | -لكنّنا أخذنا النذور أمام الله |
Bugün burada Tanrının huzurunda bu adamın ve bu kadının düşünmeden ve ihtiyatsızca girilmeyecek, ancak saygılı ve ihtiyatlı bir şekilde girilecek onurlu mülk bir mülk olan kutsal evlilik birlikteliğine şahitlik etmek için toplandık. | Open Subtitles | لقد اجتمعنا هُنا أمام الرب... وفي حضور هذا الشاهد... لنلم شمل هذا الرجل وهذه المرأة... |
Tanrının huzurunda size rica ediyorum. | Open Subtitles | أسألكم أمام الرب |
Tanrının huzurunda kutsal evlilik bağıyla bağlanmalarına tanık etmek. | Open Subtitles | في الزواج المقدس أمام الله |
"burada Tanrının huzurunda ve bu cemaatin önünde... | Open Subtitles | ..."نجتمع هنا سوية أمام الله" |