O kadar kötü bir tat ki kelimelerle Tarif edilemez ama çizilebilir. | TED | طعم سيء جدًّا لا يمكن وصفه بكلمات، ولكن يمكن رسمه. |
Sen ve evlatların Tarif edilemez musibetlerin. | Open Subtitles | أنتم و أطفالكم هذا لا يمكن وصفه لا تقلقي هذا سوف يصيبك بالجنون |
Tarif edilemez, Pandora. | Open Subtitles | إنه أمرٌ غير قابلٍ للتفسير يا (باندورا). |
Evet. Tarif edilemez. | Open Subtitles | نعم, غير قابلٍ للتفسير. |
Bir kökene bile Tarif edilemez bir acı ve işkence edeceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّه سيُنزل ألمًا لا يوصف وعذابًا حتّى بالنسبة لمصّاص دماء أصليّ. |
Tarif edilemez şekilde saldırgan. Wagner'e karşı yalnızca bıkkınlık duyuyorum. | Open Subtitles | مقزز بشكل لا يوصف اشعر فقط ان فاجنز مقرف |
Ama Toby'nin bir yıldız gibi Tarif edilemez bir kalitesi var. | Open Subtitles | ولكن (توبي) يملك ميزة لا يمكن وصفها والتي تصنع النجم |
Benim için yaptıklarınız Tarif edilemez. | Open Subtitles | ما قمتم به جميعاً من أجلي لا يمكن وصفه |
Tarif edilemez. | Open Subtitles | هذا لا يمكن وصفه |
Tarif edilemez. | Open Subtitles | هذا لا يمكن وصفه |
Ama şimdi, toplum gözünde paçavra olmak nasıl bir duygu biliyorum Tarif edilemez bir acı. | Open Subtitles | لكن الآن أنا أعرف كيف هو الخزي من التوبيخ العام و الألم الذي لا يوصف |
İnanılmaz bir şeydi. Bütün o gücü hissetmek Tarif edilemez bir şeydi. | Open Subtitles | كان شعواً جمّأً بالنشاط، الشعور بالقوّة كان لا يوصف. |
Beni o hançerle bıçaklayıp saatler boyunca Tarif edilemez bir acı çekmek durumunda bıraktın. | Open Subtitles | طعنتني بذلك النصل وجعلتني أتحمّل لساعات ألم لا يوصف. |
Bu Tarif edilemez". | Open Subtitles | لا يمكن وصفها |