"tarif ettiği" - Traduction Turc en Arabe

    • وصفها
        
    • وصفته
        
    • الذي وصفه
        
    • تصفه
        
    • التي وصفتها
        
    • وصفتك
        
    • وصفه هذا
        
    Walter Payton'un tarif ettiği gibi o, dünyanın her yerinde yaygın olan bir tip. Open Subtitles كما وصفها والتر بايتون, الرأس التى تنتهى عندها كل العالم مشتركة
    Roberto'nun tarif ettiği kadın, sosyal hizmetli yaşlı kadınları öldüren katillerin bariz bir hilesi. Open Subtitles المرآة التي وصفها روبيرتو, العاملة الاجتماعية تلك خدعة شائعة لقاتلي السيدات المسنات. ماذا لو
    tarif ettiği şey Özel Şube. Open Subtitles إن ما وصفته هو قسم العمليات الخاصة
    tarif ettiği şey Özel Şube. Open Subtitles إن ما وصفته هو قسم العمليات الخاصة
    Sayid Michealin tarif ettiği yere geldiğinde sadece koca bir boşlukla karşılaştı. Open Subtitles وصل سعيد في المخيم الذي وصفه مايكل فقط ليجده فارغا
    Ancak, genç, karnı burnunda hâliyle eve gelen kadının, polisin tarif ettiği gibi "hunharca işlenen bıçaklı saldırıya maruz kaldığı açıkça ortadadır. Open Subtitles و مع ذلك ، ما يبدو واضحاً هو أن الشابة الصغيرة المثقلة بحملها عادت للمنزل و لقد تعرضت إلى ما تصفه الشرطة بأنه
    Savannah'nın tarif ettiği kadın, onun kız arkadaşı. Open Subtitles المرأه التي وصفتها سفانا انا... انا خليلته
    Tanrı'm, aynen annemin tarif ettiği gibi gözüküyorsun. Open Subtitles يا الهي انك تبدين تماماً مثلما وصفتك امي
    Buzdan alınan örneklerde bulunan hücresel materyal şu Kritschgau denen adamın tarif ettiği şeyle direkt bağlantılıydı: Open Subtitles مادة لاسلكية وجدت بعينات الجليد.. وهو ملائم بشكل مباشر لما وصفه هذا الرجل "كريتشجو":
    Onu incelemek, muayene etmek isteyecekler, ki bu sırada çok daha fazla insan, tamamen tarif ettiği sonuca doğru gittiğinden haberdar olacak. Open Subtitles وكانوايرغبونفي الدراسةله، وفحصه،وخلالهذهالفترة والمزيدمنالناسيريدونانيعرفواحولهذا ممايؤديبالضبطالى النتيجةالتي وصفها
    tarif ettiği kızın var olmasının mümkün olamayacağı ile teselli buldum. Open Subtitles كان عزائي أن فتاة مثل تلك التي وصفها مستحيل أن تكون حقيقية
    Sadece buzdolabının kapağı tanıklarımızın tarif ettiği şekilde açılıyor. Open Subtitles إلاّ أنّ تلك الثلاجة تُفتح كما وصفها شهودنا بالضبط.
    Onun nasıl göründüğünü tarif ettiği zaman ormanda oynayan bu ölü kızı da gördüğümüzü fark ettim. Open Subtitles عندما وصفها لنا هذه.. هذه.. الفتاة الميتة التي تلعب في الغابة
    Ev arkadaşının yakışıklı ve zengin diye tarif ettiği birisiyle. Open Subtitles شخص وصفته رفيقتها بالوسيم والغني.
    Dr. Cahill'in tarif ettiği şüpheli Kelty'nin komşusunun anlattığının aynısı. Open Subtitles "د.كاهيل" وصف طبيب يحمل أسلوب متطابق لنفس الشخص الذي وصفته لنا الجارة
    Karina'nın tarif ettiği uçaktaki o adama benziyor. Open Subtitles يبدو كالرجل الذى وصفته كارينا) على الطائرة)
    Duvara ulaştık ve Latin'in tarif ettiği zayıf tarafa baskı kurduk. Open Subtitles وصلنا إلى الجدار ودفعنا حيث موضع الضعف الذي وصفه اللاتيني
    Babamın tarif ettiği hırsız bu. Kesinlikle. Open Subtitles أنه السارق الذي وصفه أبي بالضبط
    Babanın bir dostu. Pek de tarif ettiği küçük meleğe benzemiyorsun. Open Subtitles لست الملاك الصغير الذي وصفه.
    Oğlumun doğum günü daha sonra hükümetin katliam kataloğu olarak tarif ettiği bir şeyin kapısını açmıştı. Open Subtitles ... تاريخ ميلاد ابنى فتح ما تصفه الحكومة بـ دليل المذبحة ...
    Arkadaşının tarif ettiği kadını düşünüyorum. Open Subtitles في الواقع الشخص الذي كانت تصفه صديقتك
    O kesinlikle Profesör Hill'in tarif ettiği tacizleri yapabilecek birisi değildir. Open Subtitles غير قادر على الاعتداءات (التي وصفتها السيدة (هيل
    Annemin tarif ettiği şekilde değil. Open Subtitles -ليس بالطريقة التي وصفتها أمّي .
    Tıpkı annemin tarif ettiği gibisin. Open Subtitles أنت بالضبط كما وصفتك أمي
    Iris'in bana tarif ettiği gibi değilsin, sanırım. Open Subtitles ليس كما وصفتك ايريس
    Mulder, adamın tarif ettiği herşey... Open Subtitles مولدر, كل شيئ وصفه هذا الرجل..

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus