- Evet, öyle. İnsanlar tartışırlar ve birbirlerine küserler. | Open Subtitles | الناس يتجادلون وبعد ذلك يتوقفون عن الكلام مع بعضهم البعض. |
Eğer anneme söylersem babamı arar ve sonra tartışırlar. | Open Subtitles | حسناً، إذا أخبرتُ أمي تتصل بأبي وبعدها يتجادلون |
Eski dostlar tartışırlar. Bunda garip olan bir şey yok. | Open Subtitles | اصدقاء قدامى يتجادلون لا شيء غريب في ذلك |
- Seçebilirsin. Beraber tartışırlar. | Open Subtitles | -أنت ربما , هم لا , كلاهما يتجادلون |
- Kesinlikle. Aklı başında insanlar kararı tartışırlar. | Open Subtitles | والأشخاص العقلاء تجادلوا في تلك المسالة |
Böylece Ed ve Jesse yolda tartışırlar. | Open Subtitles | .. لذا (إد) و (جيسي) تجادلوا في الطريق |
Üç Büyükler o zamandan beri rakipler hep tartışırlar, her zaman savaşa hazırlar. | Open Subtitles | ! ثلاث آلهة يتنافسون مـُنذ الصغر يتجادلون دائماً ! |
Kavga ederler. tartışırlar. | Open Subtitles | يتقاتلون , يتجادلون |