Biliyorum, biliyorum, sen emekli bir hızlısın artık ve bugün doğum günün olduğu için tartışmayacağız. | Open Subtitles | أعلمُ أنّكَ متقاعد و بما أنّه عيد مولدكَ , فلن نتجادل |
Bu konuda tartışmayacağız tamam mı? | Open Subtitles | لن نتجادل حول هذا الامر، حسناً؟ |
Şimdi sorun. Bir daha tartışmayacağız. | Open Subtitles | اسألوا الآن لأننا لن نناقش هذا ثانية |
Ve birdaha bunu asla. tekrar tartışmayacağız | Open Subtitles | ونحن لن نناقش هذا أبدا مرة أخرى. |
- Bunu tartışmayacağız. | Open Subtitles | -لا مجال للجدال . |
- Bunu tartışmayacağız. | Open Subtitles | -لا مجال للجدال . |
Konuşmayı asla tartışmayacağız. | Open Subtitles | نحن فقط مَا سَنُناقشُ الكلام. |
Daha fazla tartışmayacağız Mick. | Open Subtitles | أنت و انا ليس لدينا شيء نتجادل عليه (ميك) |
Bunu tartışmayacağız, değil mi? | Open Subtitles | ولن نتجادل على ذلك بالطبع؟ |
Annie Walker sağ salim geri gelene kadar bu işi tartışmayacağız, tamam mı? | Open Subtitles | لن نناقش المزيد من هذا حتى تعود "آني وولكر" بأمان أتفهمون؟ |
Bunu şimdi tartışmayacağız. | Open Subtitles | لن نناقش الأمر الآن |
Bunu tartışmayacağız. | Open Subtitles | هل 10 سنوات؟ لن نناقش هذا. |
Konuşmayı asla tartışmayacağız. | Open Subtitles | نحن فقط مَا سَنُناقشُ الكلام. |