"tartıştı" - Traduction Turc en Arabe

    • تجادل
        
    • تشاجر
        
    • ناقش
        
    • تناقشت
        
    • تجادلوا
        
    • يتجادل
        
    • تتجادل مع
        
    Yüzyıllar boyunca Yunan filozoflar uzun ve sert bir şekilde evrenin şeklini ve oralarda ne olduğunu tartıştı. Open Subtitles على مر العصور تجادل الفلاسفة اليونانيين كثيراً حول شكل الكون وما يوجد في السماء
    "Oduncu karısıyla uzun bir süre tartıştı, ama karısı kızdığı zaman korkunç bir kadın oluyordu, ve sonunda karısının planını kabul etmek zorunda kaldı. Open Subtitles "تجادل الحطاب طويلا مع زوجته، "لكنها كانت امرأة بغيضة، ومخيفة جدا حين تغضب، "لذلك في نهاية الأمر وافق على خطتها.
    İsimlerini bilmiyormuş gibi davrandı, ama sonra da Nikki'yle tartıştı. Open Subtitles تظاهر بعدم معرفة أسماءهما لكن عرفنا أنه تشاجر مع (نيكي)
    Kimse teslim olma ihtimalini tartıştı mı? Open Subtitles هل ناقش اي احد احتمالية الاستسلام ؟ هل تمت دراسته ؟
    Bu konsülde. pek çok Hıristiyan mezhebi, İncil'lerden bazılarının kabulü ve bazılarının reddinden, Paskalya gününe, kutsal ayinlerin yönetilmesinden ve tabii ki İsa'nın ölümsüzlüğüne kadar her şeyi tartıştı ve oyladı. Open Subtitles .. وفي ذاك المجلس مختلف الطوائف المسيحية .. .. تناقشت وصوتت على، حسناً
    İkisi bütün gece tartıştı Open Subtitles حيث تجادلوا طوال اللّيل بالنسبة إلى الذي كان له الحقّ
    Ayrılıkçıların kötü olduğunu biliyorum, fakat herkes bankacılık denetiminin kaldırılmasını, faiz oranlarını filan tartıştı. Open Subtitles اعلم ان الانفصاليين شريرين لكن ما يتجادل اليه الجميع معدلات الفائدة , و , حسنا
    Sizinki tuvalete gittiğinde, kız diğer ikisiyle tartıştı ve çekip gitti. Open Subtitles عندما ذهب الرجل إلى الحمام، وقالت انها التي تتجادل مع الآخرين، وغادرت.
    - Onunla tartıştı diye öldürdüğü anlamına gelmez. Open Subtitles -لقد تجادل معها ، هذا لا يعني بأنه قتلها
    İhtiyar oğluyla tartıştı. Open Subtitles الرّجل العجوز، لقد تجادل مع إبنه
    Bluey Marcus'la tartıştı. Sonunda da birbirlerini öldürdüler. Open Subtitles ، ( ثم تجادل ( بلو ) و ( ماركوس . فقتل كلا منهم الآخر
    - ...benimle tartıştı. Open Subtitles -كان حانقًا، لقد تجادل معي بشأنها ..
    Hodgins benimle tartıştı. Çok yakındaydı. Open Subtitles تجادل (هودجينز) معي وقد وقف قريباً جداً
    Baines dün gece Bayan Baines ile senin hakkında tartıştı, değil mi? Open Subtitles بينز) تشاجر مع زوجته ليلة أمس ، أليس كذلك ؟ )
    İçinizden biriyle mi tartıştı? Open Subtitles هل تشاجر مع أحدكما؟
    Kurul yıllık vergiyi bu sabah tartıştı. Open Subtitles المجلس ناقش مسألة الضريبة السنوية هذا الصباح
    Herhangi biriniz teslim olmayı tartıştı mı? Open Subtitles هل ناقش أحدكم الإستسلام ؟
    Bu konsülde. pek çok Hıristiyan mezhebi, İncil'lerden bazılarının kabulü ve bazılarının reddinden, Paskalya gününe, kutsal ayinlerin yönetilmesinden ve tabii ki İsa'nın ölümsüzlüğüne kadar her şeyi tartıştı ve oyladı. Open Subtitles وفى هذا المجلس تناقشت وتجادلت الطوائف العديده للمسيحيه فيما بينهم ، وقاموا أيضا بالتصديق على كل شيىء من قبول ورفض الأناجيل الأربعه
    Yani komşunuz tartıştı, gülüşü ve postalarını sizin almanızı istedi? Open Subtitles إذا جيرانكم , تجادلوا , ابتسموا , وطلبوا منكم أن تأخذوا بريدهم؟
    Dün gece Vietnam'da öldürdüğü bir adamla üç saat boyunca tartıştı. Open Subtitles بالأمس ,لقد قضى 3 ساعات يتجادل " مع الرجل الذي قتل في " نام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus