"tasarladık" - Traduction Turc en Arabe

    • صممنا
        
    • بتصميم
        
    • صممناه
        
    • صمّمنا
        
    • صممناها
        
    • نصمم
        
    Ürünler tasarladık ve kimyasalları milyonda bir parçacığına kadar analiz ettik. TED لذا قد صممنا منتجات وقمنا بتحليل المواد الكيميائية وصولاً إلى أجزاء من المليون.
    Bu egzersizi özellikle imkansız olmadan zor olacak şekilde tasarladık, aslında form seviyemizi yükselten diğer pek çok egzersiz gibi. TED صممنا هذا التمرين خصيصًا ليكون تحديًا متوسطًا، لكن ليس مستحيلًا، كمعظم التمارين التي تُحَسِن لياقتنا البدنية.
    Tam olarak bunun için ağı tasarladık, çalışmayan santralleri çalışan santrallerle yedeklemek için. TED و لهذا السبب بالضبط قمنا بتصميم الشبكة .لدعم المحطات المتعطلة بالمحطات العاملة
    Daha sonra hem sesi emebilecek, hem rahat, hem de sağlam bir akustik koltuk tasarladık. TED بعد ذلك، قمنا بتصميم كرسي صوتي، كرسي من شأنه أن يكون هيكلياً ومريحاً في نفس الوقت وبامكانه أيضاً اامتصاص الصوت.
    Bunu tümör saldırısını dinlemesi için tasarladık: Tümörün yaymak için ihtiyaç duyduğu kimyasal işaretler orkestrası. TED صممناه للتصنت إلى اجتياح الورم: معزوفة الإشارات الكيميائية التي تحتاج الأورام لعملها لكي تنتشر.
    Ayrıca çölyak hastalığı için midenizdeki glutenleri parçalayan yeni proteinler de tasarladık ve kanserle savaşmada bağışıklık sistemini stimüle edecek başka proteinler. TED كذلك صمّمنا بروتينات جديدة لتبديد الغلوتين في الأمعاء لمواجهة الاضطرابات الهضمية وبروتينات أخرى لتحفيز جهازك المناعي ضد السرطان
    Ve açıkça görülmeyen şey ise biz bunu seri üretime uygun tasarladık. TED وشيء آخر لا يمكن ملاحظته من الخارج وهو أننا صممناها لإنتاج كميات ضخمة
    Özür dilerim, ilk defa bir su yolu tasarladık. Open Subtitles آسفين، هذه أول مرةً لنا نصمم فيها مجرى مائي.
    Parçaları tasarladık ve hataları düzeltmeye giriştik. Ve yaklaşık 5.000 harflik bir DNA molekülü elde ettik. TED لقد صممنا هذه القطع، ومررنا بالتصحيح الذي عملناه، وحصلنا على جزيء حمض نووي من حوالي 5،000 حرفاً.
    AMBE'yi 24 saatlik bir öğrenme ortamı olarak tasarladık, ve en başından bir üniversite kurmak müthişti. TED حسنا , صممنا آيمز لتكون بيئة تعليمِ على مدار الساعة كان رائعا بدء جامعةٍ من البداية
    Bu nanoparçacıkları bu enzimlerle harekete geçmesi için tasarladık. TED صممنا جزيئيات النانو تلك بحيث يتم تنشيطها بواسطة هذه الأنزيمات.
    Penn State'teki araştırma laboratuvarımızdaki arkadaşlarla sistemimizi değerlendirmek için deneyler tasarladık. TED مع معاونين في مختبرنا للبحوث بولاية بنسلفانيا، صممنا تجاربًا للتحقق من صحة نظامنا.
    Daha sonra bilgisayarımızı topladık, onun için bir uygulama da tasarladık. TED وبعد أن جمعنا أجزاء الحاسوب معاً، قمنا بتصميم تطبيق له.
    Jerry ile birlikte "Relativity" (Görecelilik) adında bir bilgisayar oyunu tasarladık... internet üzerinden testlerini yapıyorduk... üç boyutlu bir ortamda, farklı zamanlarda birbirimizle savaşıyorduk. Open Subtitles لقد قمت بتصميم لعبة كمبيوتر اسمها النسبية حيث يلعبها المتنافسون عبر الأنترنت انها لعبة ثلاثية الأبعاد
    Lookinglass 9 için kobra sistemini biz tasarladık. Open Subtitles قـُمنا بتصميم نظام الكوبرا 9 للتقنيات الرؤية عبر الزجاج
    Bunu gerçekleştirecek algoritmaları nasıl tasarladık? TED كيف قمنا بتصميم خوارزميات للقيام بذلك؟
    Beraber planladık, beraber tasarladık ama bu kısmı yalnızca sana ait. Open Subtitles لقد خططنا له معاً لقد صممناه معاً لكن هذا الجزء يخصك فقط
    - Gökyüzü kubbesine göre tasarladık. Open Subtitles لقد صممناه على شكل سقف ملعب البيسبول
    Kamera sistemini, başka pek çok şeyin yanı sıra özellikle Titan'ın yüzeyini görebilmek üzere tasarladık. Open Subtitles صمّمنا أنظمة الكاميرا بالتحديد بين أشياء أخرى عديدة صممناها "للرؤيـــة أســـفل ســطح "تايــتن
    Derine nüfuz edebilen bir akustik silah tasarladık. Open Subtitles لقد صمّمنا مُسدس سمعيّ ثاقب العمق.
    İnsan kontrolü altında hata yapma olasılığı çok yüksek olduğundan sadece bilgisayar tarafından yönlendirilen bir arayüzle tasarladık. Open Subtitles تحت تحكم الإنسان، سيكون هناك الكثير من المجال للخطأ العالي، لذا صممناها لتصل وحدها مع الحاسوب
    Bir program tasarladık, basitçe anlatmak gerekirse dünya üzerinde birçok insanın canlı olarak oynadığı bir oyun diyebiliriz. Open Subtitles نحن نصمم برامج والتي تعتمد على اللعب على تعدد اللاعبين أشخاصا من حول العالم يلعبونها مباشر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus