E-1101Afrika Motaba'sını öldürmek için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | صمم ال إي 1101 للقضاء على فيروس موتابا الأفريقي |
Bu UAV tam olarak bu tip bir telsiz kontrolü için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | هذا النوع من طائرات الاستكشاف صمم خصيصا للتحكم الـ لاسلكى |
Aslında kireçlenme sorunu olan bireyler için tasarlanmıştı ama o kadar kullanışlı ki herkes tarafından sevildi. | TED | هي مصممة أساسا لمن يعانون من التهاب المفاصل، لكنها مريحة للغاية وأصبح الجميع يحبونها. |
Görünüşe göre, bir defa çalışmak üzere tasarlanmıştı. | Open Subtitles | على ما يبدو انه صمّم للعمل مرّة واحدة فقط |
Zevk ve acı arasındaki çizginin bulanıklaştığı öğleden sonraları için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | لقد صممت من أجل فترات مابعد الظهيرة الكسولة |
Düşman askerlerin sinir sistemlerini devre dışı bırakarak 6-7 saat boyunca felce uğratmak için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | لقد صُمم لشلّ قوات العدو بواسطة شلّ اجهزتهم العصبية من ست الى سبع ساعات |
Sınavlar sadece yeteneklerini sınamak için değil kalbini sınamak için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | الإختبارات تم تصميمها لتختبر اشياء اكثر من مهاراتك فقط صُممت لتختبر قلبك |
Elbette, insanlar için tasarlanmıştı, senin nasıl tepki vereceğini... | Open Subtitles | بالطبع لقد صمم لعلاج البشر أما كيف سيعمل معك |
Öncelikle bir çeşit ileri oyun programı olarak tasarlanmıştı. | Open Subtitles | لقد صمم في الأصل كنوع من أنظمة اللعب المتقدمة.. |
Etki etmiyor. İnsan bağışıklık sisteminin yerini almak için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | لن يعمل، لقد صمم ليخلف نظام المناعة لدى البشر |
Kesinlikle bir savaş gibi tasarlanmıştı. | Open Subtitles | الأنقلاب الذى صمم بعناية ليبدو كحرب فعلية |
Bu doğru. Esas program için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | هذا صحيح لقد صمم للبرنامج الأصلي |
70000 Fitte avcı uçaklarının ve hava savunma füzelerinin menzili dışında uçmak üzere tasarlanmıştı. | Open Subtitles | كانت مصممة للتحليق على ،ارتفاع سبعين ألف قدم خارج نطاق الطائرات المقاتلة والصواريخ المضادة للطائرات |
İşte "şiddet müdahalecileri" aynı gruptan işe alındı, güvenirlik, sadakat, erişim yönünden tıpkı Somali'de seçilen sağlık görevlileri gibi, ama farklı bir kategori için tasarlanmıştı ve ikna edebilme, insanları sakinleştirebilme, zaman kazanma, yeni boyut kazandırma alanında eğitilmişti. | TED | لذا موقفو العنف تم توظيفهم من نفس المجموعة، المصداقية، والثقة، والوصول، تماما مثل عمال الصحة في الصومال، ولكن مصممة لفئة مختلفة، ومتدربين على الإقناع، تهدئة الناس، كسب الوقت، وإعادة الصياغة. |
2016 Amerikan başkanlık seçimleri boyunca internette dolaşan sahte haberler ön yargılarımızı beslemek ve baloncuklarımızı şişirmeye yönelik olarak tasarlanmıştı. | TED | فالأخبار الكاذبة التي انتشرت عبر الإنترنت خلال فترة الرئاسة الأمريكية عام 2016 كان مصممة لتغذية انحيازنا مصممة لتضخيم فقاعاتنا |
Bu kıyafet Kate Hudson için Golden Globes'da giyilmek üzere tasarlanmıştı, ama bunun içini dolduracak cesareti yoktu. | Open Subtitles | هو صمّم لكايت هودسون لتلبسه إلى الكرات الذهبية، لكنّها لا تملك الأحشاء لتملئة. |
İlaç hamileliğinin son dönemlerinde onu... hayatta tutmak için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | لقد صمّم لكي يبقيها حيّة -خلال الأيّام الأخيرة من حملها |
Arabaya yerleştirilen bomba çete saldırısı gibi görünmesi için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | لقد صممت قنبلة السيارة لتبدو كحادثة عصابة |
Ve okyanus tabanında 4600 km'lik alanda olacak şekilde tasarlanmıştı. | Open Subtitles | {\1cHFFFF0}"صُمم ليمتدَ 2.876.95 ميلاً على طولِ قاع المحيط" |
Ama arabada ki sorun şuydu sadece düz bir kapalı otoparkta, çok kontrollü bir ortamda sürülmek üzere tasarlanmıştı -- hatta kırmızı trafik konileri ile şeritler vardı. | TED | ولكن المشكلة مع هذه سيارة تم تصميمها لتكون تحت القياده فقط في بيئة محكومة جدا، في موقف سيارات مغلق ومسطح -- حتى الممرات يحددها مخاريط حركة المرور الحمراء. |
Aşil 6, insanoğlunun Ay'daki ilk kalıcı üssü olmak üzere tasarlanmıştı ancak bir mucize gerçekleşmeyip kilitlendiği yörüngesinden çıkamazsa | Open Subtitles | ، أخيلى ستة البعثة التى مقرر لها تدشين . أول محطة دائمة للبشر على القمر ، محبوسة فى مدار ، والذى مالم تحدث أى معجزة |
Sergi, insanların aktif bir şekilde etkileşime geçebilmesi için oldukça eğlenceli biçimde tasarlanmıştı. | TED | تم تصميم المعرض ليكون مرحًا إلى حد بعيد لجعل الناس يتفاعلون حرفيًا معه. |