| Yani neyse, yapabileceğiniz tüm bu şeyler bunlar, ama en çok sevdiğim şey deneyimlemek, dünyayı tatmak. | TED | على أية حال، هناك عدد من الأشياء التي يمكن فعلها، و لكن الشئ الذي أحب أن أكتشفه أكثر هو تذوق العالم. |
| Bir saniye: önce chili mi tatmak istemez misin? | Open Subtitles | فقط ثانية الا تريد تذوق الشيلي الخاصة بي؟ |
| - Sayın Başkan tatmak ister misiniz? | Open Subtitles | - جذابة جدا - هل تريد التذوق , سيدي العمده ؟ |
| Eğer geleceğe dokunmak, geleceği tatmak istiyorsanız, Çin'i deneyin - malum Konfüçyüş'ü. | TED | وان اردت ان تشعر بالمستقبل .. ان تتذوق المستقبل عليك بالصين .. بكونفوشيوس القديم |
| Hah? Bunu tatmak ister misin? O zaman diline değdir. | Open Subtitles | هل تريد تذوقه حسنا اخرج لسانك |
| Bu fotoğraf yumurtadan yeni çıkmış, uzun ve tehlikeli yolculuğuna başlarken, tuzlu suyu ilk kez tatmak üzere olan bir yavruyu gösteriyor. | TED | وهذا هو صورة تظهر هذه السلحفة الصغيرة على وشك ان يتذوق طعم المياه المالحة للمرة الأولى لكي يبدأ رحلته الطويلة والمحفوفة بالمخاطر. |
| Kalmak ve ilk şampanyamı tatmak istiyorum | Open Subtitles | أود أن أبقى و أتذوق الشمبانيا للمرة الأولى |
| Hazır olduğunda tatmak istediğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | انا اتذكر انك قلت انك تريد تجربتها حينما تكون جاهزة |
| Bunun için tek yapman gereken tatmak, ve bitti. | Open Subtitles | وكل ماتحتاجينه هو تذوق بسيط وينتهي الامر. |
| Bu partiler taç giyme töreni kadar değil ama yinede, kralın doğum günü şerefine şarap tatmak | Open Subtitles | تذوق شرب الملك ليس كما حفل تتويجه تمامآ ولكن ماتزال فرصة تذوق النبيذ في يوم ميلاد الملك |
| Tabi ki bir şarabı turfanda tatmak gibisi yoktur. | Open Subtitles | بالطبع لا شيء يضاهي تذوق النبيذ. |
| tatmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريد التذوق ؟ |
| Bir daha tatmak ister misin? | Open Subtitles | أتريدين التذوق مجدداً؟ |
| Tatlım, tatmak istiyor musun, istemiyor musun? | Open Subtitles | عزيزتى, تريدين التذوق ام لا؟ |
| Başkası Mavi Gök Gürültüsünü tatmak istiyor mu? | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً، مهلاً أتريد أي واحدة أخرى أن تتذوق الرعد الأزرق؟ |
| Böldüğüm için üzgünüm ama Mia senin harika kokteyllerinden tatmak istiyor. | Open Subtitles | اسف للمقاطعه . ميا تريد ان تتذوق احد كوكتيلاتك القاتله |
| Bunu tatmak mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد تذوقه ؟ |
| Etten biraz tatmak istersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | فكرت أنك قد تودين تذوقه. |
| Evde doktor var gibi gözüküyor hem de kendi ilacından tatmak üzere olan bir doktor. | Open Subtitles | يبدو أن ثمّة طبيبٌ في المنزل... على وشك أن يتذوق دوائه الخاص... |
| Burada dikilip, 14 farklı çeşit pastayı tatmak benim işim değil. | Open Subtitles | أعني، ليست وظيفتي أن أقف هنا أتذوق 14 نوع من الكعك؟ فهمتني؟ |
| Hayat tarzını beğeniyorum ve onu tatmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا معجب بنمط حياتك و أريد تجربتها |
| Ellerimdeki elmayı tatmak için Yumuşak kabuğunu kopardığında, | Open Subtitles | عندما تنزع القشرة الرقيقة لتذوق التفاحة من يدى |
| Ama "Zaferin güzel nektarını tatmak istiyorum" demiştin. | Open Subtitles | -حقّاً؟ لكنّك قلتِ أنّك تريدين تذوّق طعم النصر، لأنّك واثقة أنّه كطعم الدم. |
| Senin tattığını tatmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أتذوقك في فمي |
| Ardından tatmak istediğim başka bir şey daha var. | Open Subtitles | , وثم , بعد ذلك شيئا آخر أرغب أن أتذوقه |
| Sana ait her şeyi tatmak istiyorum. | Open Subtitles | ' يَجْعلُ أنا أُريدُ الذَوق كُلّ شيء دون إستثناء يَكْبحُ منك. |
| Yemeklerini tatmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الأنتظار لأتذوق طعامك. |
| Şu birlik gofretlerini hep tatmak istemişimdir. | Open Subtitles | و اردت دائما ان اجرب احد رقاقات الويفرز |
| Brad, sen de tatmak ister misin? | Open Subtitles | براد , أتريد تجربتة ؟ حقاً ؟ |