"tatmin etmek için" - Traduction Turc en Arabe

    • لإرضاء
        
    • لإشباع
        
    • لترضي
        
    • من أجل ارضاء
        
    Alakası olabilir... Kendi merakımı tatmin etmek için birkaç soru soracağım. Open Subtitles إنّها ذات صلة بالمرحلة النهائيّة، إنّما سأطرح بعض أسئلة لإرضاء فضولي.
    Şahsi paranoyanızı ve zafere karşı olan susuzluğunuzu tatmin etmek için, savaşı göze almanın bir anlamı yok. Open Subtitles لا أرى أى سبب للمُخاطره بالحرب لإرضاء جنونك الشخصى وعطشك للإحتلال
    Bu program merakınızı tatmin etmek için işlemiyor, Doktor. Open Subtitles لم يتم إنشاء هذا البرنامج لإرضاء فضولك دكتور
    Yüzlerce ağız arayış içinde doymak bilmez iştahlarını tatmin etmek için yepyeni bir yer. Open Subtitles مئات الأفواه تبحث عن مكان جديد لإشباع شهيتها الهائلة
    Sırf egonu tatmin etmek için bu riski göze alacak mısın? Open Subtitles هل أنت مستعد أن تتحمل هذه المخاطرة فقط لترضي غرورك؟
    Benliğimi tatmin etmek için değil. Open Subtitles ليس من أجل ارضاء غرورى
    Bazi Arap devletleri savasa kendi ortak siniflarinin hislerini tatmin etmek için katildi. Open Subtitles البعض من الدول العربية دخلت حرب فقط لإرضاء طموحات الطبقة العامّة لشعوبهم
    Bu girişi yapmamın nedeni kendi egomu tatmin etmek için değil. Open Subtitles السبب لأني قمت بضم هذه المقدمة ليس لإرضاء - نرجيسيتي -
    Ve şimdi egonu tatmin etmek için önce beni, sonra T2'yu, sonra da çocukları mı öldüreceksin? Open Subtitles الآن فقط لإرضاء غرورك.. سوف تقتلني أولاًثم تي تو، ثم الأطفال
    Yaşlı şefi tatmin etmek için şu ana kadar gereğinden .fazlasını yaptın zaten. Open Subtitles أعني, بالتأكيد فعلتِ الكفاية لإرضاء رئيسكِ القديم للآن
    Bu tanıklar, hırpalanmış ve sömürülmüş genç kadınlardır bedenlerini, ahlaksız adamların şehvetini tatmin etmek için satmaya zorlanmış kadınlar. Open Subtitles لقد تعرضوا هؤلاء الشهود للتعذيب واستغلن النساء الشابات لبيع أجسادهن لإرضاء شهوات رجال منحطين
    Senin egonu tatmin etmek için kaç tane daha karpuz feda etmemiz gerek? Open Subtitles كم من البطيخ يجب ان يعطوك حياتهم لإرضاء غرورك؟
    Bir müddet izleyeceğiz, ama sadece Cutter'ın heveslerini tatmin etmek için süresiz kalamayız. Open Subtitles سنستمر في المراقبة لفترة ولكننا لن نبقي لفترة طويلة بالتأكيد لإرضاء نزوات (كاتر)
    En eski içgüdüleri tatmin etmek için yetmiyorlardı. Open Subtitles لم يكن كافي لإرضاء الغرائز القديمة.
    İyi davranmak, bir kadını tatmin etmek için yeterli değildir. Open Subtitles ولكن كونك لطيف لا يكفي لإرضاء امرأة
    Asiliğe olan duygusal ihtiyacını tatmin etmek için mi? Open Subtitles لإرضاء حاجتك العاطفية للتمرد؟
    Paranoyanı tatmin etmek için bu yeterli mi? Open Subtitles أهذا يكفي لإرضاء جنونك بالشك؟
    Markon kendi açlığını tatmin etmek için Ori'dan uzaklaştı, ancak ne kadar yerse yesin hiç bir zaman doymadı. Open Subtitles ماركون سار بعيدا عن أوراي لإشباع جوعه، لكن مهما كان يأكل، هو لا يشعر بالشبع.
    Gecenin bir yarısı cinayet mahalline hastalıklı merak duygumu tatmin etmek için gitmiyorum. Open Subtitles أنا لا أذهب إلى مسارح جرائم القتل في منتصف الليل لإشباع فضول بعض المهووسين
    Kendi egonuzu tatmin etmek için bir şey yapmadan önce, müvekkilime danışacağım. Open Subtitles ولكن قبل أن تفعل شيئاً لترضي غرورك تحقق من موكلك أولاً
    Kendini tatmin etmek için kocana bağlanıp kalmışsın. Open Subtitles أنت تتشبثين بزوجكِ لترضي نفسكِ
    Anne... Walker Landing'i bankayı tatmin etmek için teminat olarak göstermek üzereyiz. Open Subtitles "(نحن على وشك يا أمي أن نضع "خمور (والكر عرضة للخطر من أجل ارضاء المصرف

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus