| Büyük teyzem, Tippi'nin altı numaralı sette "Channing Tatum" filminde oynadığını söyledi. | Open Subtitles | عمتي الكبيرة تقول أن تيبي تقوم بفلم تشانينغ تاتوم على مسرح ستة |
| Randy, seni tanıdım. İşten mi arıyorsun? Tatum yolda buraya geliyor. | Open Subtitles | راندى,أبتعد أأنت تتصل من العمل لأن تاتوم فى طريقها لهناك. |
| Tatum'un evinde dün gece yine aradı. | Open Subtitles | أنا أعرف لقد أتصل بى ثانية فى منزل تاتوم. |
| Küçük bir ihtimal de olsa Channing Tatum bile olabilir. | Open Subtitles | ليسا , بيلي , واين او الممثل الوسيم شاينن تيتام |
| Kevin Costner'la Channing Tatum arasında bir yerdesin. | Open Subtitles | اللعنة .. انت شيئ بين كيفن كوسنر و تشانينغ تيتوم |
| Meg, sen de dudak parlatıcı, tek boynuzlu at, Channing Tatum falan fincan diyordun. | Open Subtitles | وميغ , أنت ِ بنفسك ِ قلت تلمعين شفاه وحيدات القرن تشانينغ تاتوم شيئا ما شيئا ما كلام فارغ |
| Ve Channing Tatum Eski Erkek Striptizciler Derneği'nden inanılmaz bir burs var. | Open Subtitles | وانا مرشح لهذه المنحة المذهلة تشانينج تاتوم سابقاً غرانت المتعرين الذكور |
| Channing Tatum firavun faresini oynayacak, sen de kobralardan biri olacaksın. | Open Subtitles | تشانينج تاتوم سيقوم بدور النمس، أنت ستكون واحد من الكوبرا. |
| Ve son olarak, bir dakikalık Art Tatum ile toparlayacağım. | TED | و أخيرا سوف أختتم بدقيقة مع تاتوم = عازف جاز أمريكى, أعمى. |
| ve sahnedeki en güzel noktada, Tatum çalmaya başlar... | TED | و على البقعة الجميلة من خشبة المسرح , بدا تاتوم العزف... |
| Pekala, Bay Boot'a, Bay Tatum'un kendisini görmek istediğini söyle. | Open Subtitles | حسناً ، أخبر السيد (بوت) أن السيد (تاتوم) يريد مقابلته |
| - Bir saniye! Mağara girişine doğru ilerleyen Bay Tatum'u görüyorum. | Open Subtitles | مهلاً ، لحظة واحدة السيد (تاتوم) يشق طريقة للكهف داخل الجرف |
| Tatum seni görürse kan çıkar. | Open Subtitles | أتعرف أذا رأتك تاتوم هنا سوف تحمر |
| Benim.Tatum'u buldum. Ölmüş. | Open Subtitles | -لا تطلق أنه أنا لقد وجدت تاتوم أنها ميتة |
| Tatum, doğuştan olan bir kalp sorunu yüzünden ringe çıkamadan öldü. | Open Subtitles | يبدو أن (تاتوم) سقط لمرض قلبي، قبل لحظات من صعود الحلبة. |
| Vay canına! Burada futbolcu Jack Tatum tarzı hareketler var. | Open Subtitles | اللعنة هذا كما فى أفلام جاك تاتوم |
| 25 km. kadar kuzeyde Tatum'da var. | Open Subtitles | هناك واحد في تاتوم 15ميل الى الشمال |
| Tatum. Tatum yazan tabelalar gördük. | Open Subtitles | تاتوم , راينا اشارة لمدينة تاتوم |
| Bu davayı çözmek üzereyim, belediye başkanıyla buluşacağım ve sonraki filminde benden daha az çekici kardeşimi oynaması için kişisel haklarımı Channing Tatum'a satacağım. | Open Subtitles | لا أريد شيئاً انا على وشك حل القضية و مقابلة العمدة و بيع حقوق حياتي لتشانينج تيتام |
| Diğer kızların çatıdan atladığını görünce Tatum'a söyledim. | Open Subtitles | لقد رأيت فتيات أخريات على السطح " يقفزون إلى المسبح وأخبرت " تيتوم |
| Merhaba. Ben ağır siklet şampiyonu Drederick Tatum. | Open Subtitles | مرحباً، أنا بطل الوزن الثقيل دريدريك تايتوم |
| Evet. 700 beygirlik bir Tatum aldım. | Open Subtitles | نعم, ولقد اشتريت سارة تيتم قوتها 700 حصان |
| Muhteşem Art Tatum -- (Amerika'lı ünlü caz piyanisti) Derek: Art Tatum. | TED | الموسيقار العملاق أَرْ تَاتُومْ -- دِيرِيك: أَرْ تَاتُومْ. |