Başka bir tane dene, tadları aynı tavuk gibi. | Open Subtitles | حاولي الحصول على واحده، إن طعمه مثل الدجاج |
Eğer daha çok para vermezsem tavuk gibi boynumu koparacağını söyledi. | Open Subtitles | قال بأنّه كان سيلفّ ي رقبة من مثل الدجاج الصغير إذا أنا لم أعطيه مال أكثر. |
Kendime geldiğimde tıpkı bir tavuk gibi bağlanmış ve bir ağaca asılmıştım. | Open Subtitles | عندما أفقت، وجدت نفسي معلّقاً كالدجاج متدلياً من الشجرة |
Onu tavuk gibi yolmayı istemediğimi mi sanıyorsun? Evinin oradan geçtim. | Open Subtitles | أتظن أنني لا أريد أن أقطعه أرباً كالدجاج ؟ |
Başkası olsa şimdiye tavuk gibi kızarmıştı. | Open Subtitles | اى احد اخر كان سيكون كالدجاجة المشوية الان |
Çocuklar ve iş arasında, kafası kopmuş tavuk gibi dolanıyorum. | Open Subtitles | حسنا بين العمل و الاطفال أنا كالدجاجة برأس مقطوع |
Korkak tavuk gibi koşuşturmam. Daha çok zaman var. | Open Subtitles | لن نلف و ندور مثل دجاجة مبللة سيكون هناك متسع من الوقت سيدى |
Bana bir hafta ver, adamı kıçına eşek arısı kaçmamış tavuk gibi konuşturayım. | Open Subtitles | أمهليني أسبوع سأجعل صوته مثل الدجاجة التي بدون زنبور فوق ذيلها |
Çocuklara tavuğun tavuk gibi göründüğünü öğretmenin nesi yanlış? | TED | أتعلمون , ماهوالعيب في تعليم الأطفال ؟ أن الدجاجة تبدو كدجاجة |
İfadelerinde, tavuk gibi tatları olduğunu söylemişler. | Open Subtitles | حسنا,وقاموا أيضا بطهى بعضهم البعض مثل الدجاج |
Bana istediğimi verecek misin, yoksa tavuk gibi kemiklerini bir, bir kırmaya başlayayım mı? | Open Subtitles | هل ستتعاوني معي أم سنجد مفاصلك ونقطعها مثل الدجاج ؟ |
Onlar sadece tavuk gibi tat, bir tane almak için deneyin. | Open Subtitles | حاولي الحصول على واحده، إن طعمه مثل الدجاج |
Benim için olmasaydı, hala yukarıda kafası kesik tavuk gibi koşardın. | Open Subtitles | إذا لم يكن انا كنت لا تزال تركض بالطابق العلوي مثل الدجاج مقطوع الرأس |
Cidden bokun tadı tavuk gibi değil ya | Open Subtitles | ♪ لكن الحقيقة بأن البول ليس طعمه كالدجاج |
Cidden bokun tadı tavuk gibi değil ya | Open Subtitles | ♪ لكن الحقيقة بأن البول ليس طعمه كالدجاج |
Warlock'ta tavuk gibi yaşamaktan kurtulun. | Open Subtitles | تريدون ان تعيشون في وورلوك كالدجاج |
Korkmuş tavuk gibi bağıra bağıra gelene kadar, avcıları yuvadan uzak tutmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | أننا نقود الصياد بعيدآ عن عشنا حتى اتيت أنت صارخآ كالدجاجة المذعورة |
Kafası kesilmiş tavuk gibi işte öldükten sonra enerjileri kalabilir mi? | Open Subtitles | كالدجاجة التي قُطعت رأسها الطاقة المُستمرة لما بعد الموت ؟ |
Hipnoz Ansiklopedisi, "omlet" denince tavuk gibi gıdaklayan bir kadından bahsediyor. | Open Subtitles | تخبرنا موسوعة التنويم عن امرأة تقرقر كالدجاجة عندما تسمع كلمة "عجة". |
Bir tavuk gibi öpüşmesinin dışında. | Open Subtitles | مثالي. ماعدا الحقيقة بأنّ يقبّل مثل دجاجة. |
Ben de ona, kafası kopmuş bir tavuk gibi otobüsün ardından koştuğunu anlatacağım. | Open Subtitles | اني احجيلة شلون انتِ ركضتي ورة الباص مثل الدجاجة .. |
Son sınıfa kadar kampüsün en büyüğüydüm, ta ki tüyleri yolunmuş bir tavuk gibi kel olana kadar. | Open Subtitles | كنت الرجل الأول بالجامعة حتى سنة التخرّج عندما أصبحت أصلع كدجاجة مسلوخة |
-Hayır. -Yolunacak tavuk gibi mi görünüyorum? | Open Subtitles | .لا - هل أبدو لك مثل دجاج جورج؟ |
Sanırım tadının tavuk gibi olduğunu söylemişler. | TED | أعتقد أنهم قالوا بأن له مذاق يشبه الدجاج. |
Kurumuş kanın kokusu, kirli, çıplak ayak izi birbirinin içine geçiyor, bu eski ter aroması, kızarmış tavuk gibi. | Open Subtitles | رائحة الدم الجاف أثار الأقدام العاريه تحيط ببعضها بعض رائحة العرق المعتق كرائحة الدجاج المقلي |