Charles Darwin bile, 1860'da Asa Gray'e yazdığı bir mektupta, tavus kuşu kuyruğu görmenin onu hasta ettiğini yazdı. | TED | حتى تشارلز داروين، في عام 1860 أرسل خطاباً إلى اسا جراي كتب فيه أن منظر ذيل الطاووس جعله يمرض. |
tavus kuşu dişi tavus kuşunu etkilemek için görkemli kanatlarını sergiliyor. | TED | الطاووس يعرض ريش ذيله الرائع لجذب أناث الطاووس. |
Bu güzel ama bir o kadar da külfetli kuyruk, tavus kuşunun yırtıcılardan kaçmasını veya dişilere yaklaşmasını kolaylaştırmaz. | TED | جميل ولكن الذيل الثقيل لا يساعد الطاووس لتجنب الحيوانات المفترسة والاقتراب من أُنثى الطاووس. |
Diplomalı bir patolog olarak belli bir kesinlik derecesinde bu adamın bir tavus kuşu tarafından gagalanarak ölmediğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | حسناً بصفتي فاصل طبي كبير قد أحدد لك بدرجة من التأكيد بأن هذا الرجل لم يقتلع عيناه طاووس حتى الموت |
tavus kuşu tüyüyle yapılan bir ayin var ve bunu yapmamızı istiyorum. | Open Subtitles | ثمة طقوس معينة أريد أن نقوم بها فلتأخذا ريشة طاووس |
"Alnında tavus kuşu tüyü var, ona yağcı hırsız denir." | Open Subtitles | " هناك ريش طاوس على جبينه، يسمونه اللص البارع". |
tavus Kuşu'nun burada söylediği her şeyi hak ediyorum. | Open Subtitles | أنا استحق ايما يريد هذا المتعالي نعتي بهِ المتعالي؟ |
Bu açıklamada tavus kuşunun kuyruğunu sergilemesi, dişileri baştan çıkarmak içindir. ve bu baştan çıkarma tavus kuşunun çiftleşip yavruları olacağı anlamına gelir. | TED | في هذا الحسبان، أن ذيل الطاووس كان للجذب الجنسي، وهذا الإغواء يعني أن الطاووس سيقوم بالتزاوج وإنتاج النسل. |
Bu gösteriş yapma argümanına modern eklemeler şöyle; tavus kuşu, dişilere aynı zamanda sağlıklı olduğunu da pazarlıyor, | TED | والآن النظرية الحديثة الجدلية في ما يخص هذا الأمر أن الطاووس أيضا يُعلن صحته لأنثى الطاووس. |
Yarın bu saatlerde çimlerde tavus kuşlarını kovalıyor olacaksın. | Open Subtitles | غدآ فى هذا الوقت ستطاردين الطاووس فوق العشب |
Bir tavus kuşuna gülmektense ölürüm daha iyi. | Open Subtitles | أفضل الموت على أن أبتسم لذلك الطاووس المتبهرج |
Hayır, gerçekten de dans edemiyor, ama tavus kuşları fena değil. | Open Subtitles | لا ، إنها حقاً لا تستطيع الرقص ولكن الطاووس جيد |
tavus kuşunun anlamı ne? | Open Subtitles | الإجابة تقف أمام وجهنا ما هو تميز الطاووس ؟ |
Hadi be. Bu bir tavus kuşuyla falan ilgisi yok. Ona yardım etmeliyiz Kenneth. | Open Subtitles | إنّها ليست قصّة طاووس فحسب علينا مساعدته |
Bir tavus kuşu yaymış muhteşem kuyruğunu yoldan geçen bir turnayla alay ediyormuş. | Open Subtitles | ...كان هناك طاووس ينشُرُ ذيله الرائع سَخِرَ من طائر كركي كان ماراً بقربه |
Hatta tavus kuşu yetiştirmeyi bile denedim çünkü o da tavus kuşu yetiştirmişti. | Open Subtitles | لقد حاولت حتى أن أربي طيور طاووس لأنها كانت تربيهم |
Çok tekdüze giyinmiş o yüzden ona bayan tavus kuşu diyeceğiz. | Open Subtitles | ترتدي الكثير من الألوان الزيتيه لذلك سنسميها الآنسة طاووس |
Kartal, papağan, tavus kuşu, savaşçı. | Open Subtitles | نسر, بغبغاء طاوس, محارب جبل. |
N'apıyorsun benim labaratuvarımda,Mapus Kuşu? Adım Mapus Kuşu değil, tavus Kuşu. | Open Subtitles | ذلك ليس إسمي, أيها المتعالي |
Ben baş belası bir tavus Kuşuyum. | Open Subtitles | أنا المتعالي و المغفل الأحمق |