İnanın bana, burada işimiz bitince size bu cevapları verdiğim için bana teşekkür edeceksiniz. | Open Subtitles | بيليف ني، عندما نحن نعمل هنا، أنت ستشكرني لإعطائك الأجوبة. |
Giderken bana teşekkür etmediğine inanamıyorum. Siz giderken bana teşekkür edeceksiniz, değil mi? | Open Subtitles | لا أصدق أنه لم يشكرني ستشكرني أنت حين تغادر أليس كذلك؟ |
Ve buraya içinden geleni dış görünüşüne uyduracak ameliyat için geri geldiğinizde çocuğunuzu sizin zayıf yargılarınızdan koruduğum için bana teşekkür edeceksiniz. | Open Subtitles | وعندما تعود للجراحة ستضمن أنّ مظهره الخارجي سيماثل ما بدواخله، ساعتها ستشكرني لحماية طفلك |
İşe dönüp, her iki dakikada bir arkanızı toplamaya vakit bulamadığımda bana teşekkür edeceksiniz. | Open Subtitles | ستشكرني حين أعود إلى العمل ولا يكون لدي الوقت |
Bir gün teşekkür edeceksiniz. Düşünme bile, Jed. | Open Subtitles | ستشكرني يوماً ما - لا تكن متأكداً يا "جيد"ّ- |
Bir gün bana bunun için teşekkür edeceksiniz. | Open Subtitles | ستشكرني على ذلك بنفسك، يوماً ما. |
ve siz dostlarım, bana bunun için daha sonra teşekkür edeceksiniz. | Open Subtitles | وأنت ياصاحبي ستشكرني لاحقاً لذلك |
Bana teşekkür edeceksiniz, çocuklar. | Open Subtitles | هيا ياأصديقاء ستشكرني لاحقا |
Ama bir gün Bay Darcy , bana teşekkür edeceksiniz. | Open Subtitles | ولكن يوماً ما سيد (دارسي), ستشكرني. |
Eğer bana teşekkür edeceksiniz. | Open Subtitles | ستشكرني لاحقاً |