üvey babası tarafından defalarca tecavüze uğramış ve bunu kimseye söylememesi için şiddetle tehdit edilmiş. | TED | تم اغتصابها مراراً، من قبل زوج أمها. وتم تهديدها بالعنف، في حال أخبرت أحداً |
Kolejdeyken 20 yıl önce tecavüze uğramış. | Open Subtitles | تم اغتصابها منذ عشرين عاما عندما كانت طالبة |
Monrovya'daki bu köprüde eski isyancı bir asker, savaşta tecavüze uğramış bir kadının portresini yapıştırmamıza yardım etti. | TED | على هذا الجسر في مونروفيا, جندي متمرد سابق ساعدنا على الصاق صورة لسيدة يُعتقد انها اغتصبت اثناء الحرب. |
tecavüze uğramış bir kadından, birçok fotograf içerisinden suçluyu teşhis etmesi bekleniyor. | TED | امرأة تعرضت للاغتصاب ، وقدمت لها سلسلة من الصور الفوتوغرافية لتحديد المعتدي عليها. |
Onu bir demiryolu vagonunda, pek çok erkek tarafından tecavüze uğramış halde bulduk. | TED | ولكننا وجدناها على السكة الحديدية مغتصبة من عدة رجال , لا أعلم عددهم |
Ama bir kadın iki yıl önce, diğeri ise bir hafta önce tecavüze uğramış. | Open Subtitles | لكن إحداهن اُغتصبت قبل سنتين والأخرى منذ أسبوع |
Bir kişi değil, bence o birden fazla kez tecavüze uğramış. | Open Subtitles | لا أحد اعتقد بأنها أغتصبت من قبل اكثر من واحد |
Kat Martin partide tecavüze uğramış. | Open Subtitles | تبين ان كات مارتن تم اغتصابها في تلك الحفلة |
Çünkü, resmen palyaçolar tarafından toplu tecavüze uğramış gibi görünüyor! | Open Subtitles | لأن.. لأن أعني، إنها تبدو كما لو أنه تم اغتصابها من قبل عصابة مهرجين! |
- tecavüze uğramış mı? | Open Subtitles | هل تم اغتصابها ؟ |
Üç adam tarafından tecavüze uğramış. | Open Subtitles | ماهو الاختلاف في ذلك? هي اغتصبت من قبل ثلاثة رجال. |
Bunu senden rica ediyorum çünkü burası tehlikeli bir bina, bir kaç soygun olmuş ve kısa bir süre önce bir kadın tecavüze uğramış, ve-- | Open Subtitles | انا اطلب منك هذا فقط لان هذا مبنى خطير وكان يوجد بعض السرقات , وهناك امراة قد اغتصبت من مدة ليست ببعيدة , و.. |
Umarım cehennemde çürürsünüz tecavüze uğramış bir kadını ölüme mahkum ettin. | Open Subtitles | و أتمني أن تتعفنوا في الجحيم تحكم بالإعدام على امرأة اغتصبت حتى الموت |
Aynı kulübün karşısındaki park yerinde tecavüze uğramış. | Open Subtitles | تعرضت للاغتصاب وقالت إنها في موقف للسيارات عبر الشارع من النادي. |
Kan ve meniyi de ekleyince, tecavüze uğramış gibi geliyor. | Open Subtitles | أضف الدم والسائل المنوي يبدو أنها تعرضت للاغتصاب |
Florida'da tecavüze uğramış, öldürülmüş ve timsaha yem edilmiş. | Open Subtitles | لقد وجدناها في فلوريدا مغتصبة, ومقتولة وتم إطعامها للتماسيح وهي موجودة في موقعي؟ |
1966 yılından bir polis raporu, caddede park halinde bir arabada tecavüze uğramış halde bulunan 16 yaşında bir genç kız hakkında. | Open Subtitles | هذا تقرير للشرطة من عام 1966 حيث عثر على فتاة عمرها 16 عاما مغتصبة في سيارة مركونة في ذلك الشارع |
Sonsuza dek tecavüze uğramış kız olarak yer edeceğim akıllarda. | Open Subtitles | سأكون دائمًا تلك الفتاة التي اُغتصبت |
10 Şubat 2001'de Admiral's Bay Oteli'nde tecavüze uğramış. | Open Subtitles | أغتصبت بتاريخ 10/2001 "في فندق "أدميرال باي" بـ "أنابوليس |
Bu genç bayan dövülmüş ve tecavüze uğramış. | Open Subtitles | أن هذه الفتاة قد ضربت واغتصبت. |
Anladık ki... tecavüze uğramış. | Open Subtitles | حسنا ,اتضح... انها كانت مغتصبه |
Hastamız Alicia Roncero, tecavüze uğramış ve hamile kalmış | Open Subtitles | مريضتنا أليسيا رونكيرو . إغتصبت وحبلى |
Kendimi bir grup çocuk tarafından tecavüze uğramış gibi hissettim. | Open Subtitles | أشعر وكأنني أُغتصبت من قبل أطفال |
Sen orada açık havada dururken fotoğraf çektirmek için her yanında duran her insan tecavüze uğramış olabilir mi? | Open Subtitles | أن احد الاشخاص الذي انت هناك لاجل ان تأخذي صورة معه قد اغتصب ؟ |
Kitabım üzerinde çalışırken görüştüğüm annelerden biri yetişkinken tecavüze uğramış ve bunun sonucunda bir çocuk sahibi olmuştu. Bu yüzden kariyer planları suya düşmüş ve bütün duygusal ilişkileri zedelenmişti. | TED | إحدى الأمهات التي أجريت معها مقابلة عندما كنت أعمل علي كتابي تم إغتصابها وهي في سن المراهقة و أنجبت طفلا بعد الإغتصاب الشئ الذي أطاح بمخططاتها للوظيفة و دمر كل علاقتها العاطفية |
- Peki, tecavüze uğramış mı? Uğramış. | Open Subtitles | حسنٌ، هل نعرف سواء هي تعرضت للإغتصاب أو لا؟ |