Bugün size vereceğim iş için az çok arşivcilik tecrübesine ihtiyaç duyacaksınız. | Open Subtitles | اليوم يمكنني أن أُعطيك مهمة جادة ستتطلب منك خبرة صغيرة جداً في الأرشيفات |
K'tano'nun tecrübesine sahip bir savaşçı ...başka Jaffa'nın ruhunu ve sadakatini görebilir. | Open Subtitles | محاربوا كاتانو لديهم خبرة للرؤية خلال روح الجافا الآخرين ويعلمون ولائهم |
Çünkü işe almayı düşündüğüm diğer mankenlerden daha çok teşhis koyma tecrübesine sahip. | Open Subtitles | لأن لديها خبرة تشخيصية أكبر بكثير من جميع عارضات الأزياء اللواتي كنت أرشحهنّ للمنصب |
Sonu ölümle bitti. tecrübesine rağmen! | Open Subtitles | انظر إلى مآله، رغم كلّ خبرته التي تفوقنا |
Grupları geliştirmedeki engin tecrübesine dayanarak söylüyor. | Open Subtitles | قال ذلك بسبب خبرته الواسعة في تطوير الفرق |
Dışarısı, nasıl desem, bir de yılların tecrübesine sahip olmayınca böyle oluyor. | Open Subtitles | وإن كنت لاتملك سنين من الخبرات |
İleride ne yapmak istiyorsan iste hayat tecrübesine ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | وبغض النظر عما تقرر القيام به في المستقبل ستحتاج إلى خبرة في الحياة انا يمكنني أن اعطيك ذلك |
Yılların tecrübesine sahip olan, daha üstün dövüşçü sendin. | Open Subtitles | فقدْ كنتَ الرجل الذي يملك خبرة السنين و المقاتل الأكثر قوة |
Askerleriniz, gerçek ordu tecrübesine sahip olma özelligiyle ön plana çikiyor. | Open Subtitles | جنودك هم الوحيدين الذين لديهم خبرة عسكرية حقيقية |
Şaka bir yana, sizce kendisi dış politika tecrübesine sahip mi? | Open Subtitles | لنضع المزاح جانباً، أتعتقدين أنّها تملك خبرة السياسة الخارجية؟ |
- 20 yıllık uçuş tecrübesine sahip. | Open Subtitles | لديه أكثر من 20 سنه خبرة طيران |
Hemingway'deki gibi hayat tecrübesine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | يجب ان نحصل على خبرة الحياة الواقعية (مثل (همنغوى |
Hem de hayat tecrübesine dayalı. | Open Subtitles | معتمدة على خبرة حياتى |
Buradaki kimse onun tecrübesine sahip değil. | Open Subtitles | وهل يوجد احد هنا يتمتع بمثل خبرته |
Ekonomideki ve vergi kanunlarındaki hiçlik tecrübesine dayanarak ve Amerikan senatosu üyesiyken yeni bir şey öğrenmemeye ant mı içti? | Open Subtitles | استنادًا على خبرته التي تساوي صفرًا في الإقتصاد وفي السياسة الضريبية, وهو يأخذُ قسمًا بأن لا يتعلم شيئًا جديدًا بينما هو عضو في مجلس الشيوخ؟ |
Onun tecrübesine dayanarak, Daisy'i kurtaracak anahtarı bulabileceğimize inanıyoruz. | Open Subtitles | ، بناءً على خبرته ) نعتقد أنه هو المفتاح لإيجاد علاج ل (دايزي |
Ford'un Avrupalı tecrübesine ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | فورد حاجة الخبرات الأوروبية، |