"tedarikçisi" - Traduction Turc en Arabe

    • مورد
        
    • المورد
        
    • مزود
        
    • لديها مخزون
        
    • متعهدة
        
    • المزود
        
    Ordunun en büyük tedarikçisi için çok gizli bir program yürüten biri. Open Subtitles وأيضاً يدير برنامج غاية في السريّة لأكبر مورد للجيش.
    Son ambargodan beri yeni bir silah tedarikçisi için alışveriş yapıyor. Open Subtitles منذ حظر الأسحله و هو يبحث عن مورد أسلحه جديد
    1997, 1999 arası "Lilith Fair" turnesinin resmi ıslak mendil tedarikçisi olan bilge bir ihtiyardan, ufak bir yardım aldı. Open Subtitles لقد حصلت على مساعدة من رجل عجوز حكيم كان المورد الرسمي للمناديل الرطبة لمهرجان الموسيقى النسائية بين عامي 97 و 99
    James ve Russell ben bilmeksizin kocamla tanışıyorlarmış ve onu uyuşturucuya alıştırmışlar ve onun tedarikçisi olmuşlar. Open Subtitles جيمس وراسل تعرفوا على زوجِي بدون علمى... وأخذوا منه المخدرات وجعلوه المورد الاساسى لهم
    Makbuza uyanı bulmak için birden fazla yasadışı medikal bakım tedarikçisi gezmek zorunda kaldı. Open Subtitles وكان عليه أن يزور أكثر من مزود شادي واحد الرعاية الطبية غير المشروعة تبحث لمن صالح مشروع القانون.
    Eğer silah satıyorsa bir yerde tedarikçisi olmalı. Open Subtitles حسناً، لو كانت تبيع أسلحة، فلابدّ أنّ لديها مخزون في مكان ما.
    Annen Kraliçe'nin tedarikçisi. Saraya 12 tane kase sattı. Open Subtitles . والدتك ستكون متعهدة طعام الملكة قامت ببيع 12وعاء لسكب المرق للقصر
    Şehrimizde bir kulüp açmak istiyor ve mağazamızın giysi tedarikçisi olmasını istiyor... Open Subtitles انه يخطط لفتح نادي هنا في مدينتنا و يرغب في اعتبار متجرنا ... المزود للفساتين لـ
    Torrio'nun yeni bir tedarikçisi var. Open Subtitles ـ لقد حصل "توريو" على مورد جديد.
    Adamımızın bir tedarikçisi olmalı... Open Subtitles رجُلنا لديه مورد
    - Adı çıkmış bir uyuşturucu tedarikçisi. Open Subtitles - مورد مخدرات سيء السمعه
    Silah tedarikçisi... Open Subtitles مورد الأسلحة ...
    Fernando Vera, Shayla'nın tedarikçisi. Open Subtitles (فيرناندو فيرا)، مورد (شيلا)
    Onu ele vermeyi düşündüm ama o Shayla'nın tek tedarikçisi. Open Subtitles لقد فكرت في تسليمه للشرطة و لكنه المورد الوحيد ل(شيلا)
    Bugünden sonra OSCORP Sanayi, Quest Aerospace'i safdışı bırakıp Birleşik Devletler ordusunun baş tedarikçisi olacaktır. Open Subtitles اعتباراً من اليوم تتفوق مصانع (أوزكورب) على (كويست إيروسبايس) في كونها المورد الرئيسي للمؤسسة العسكرية الأمريكية
    - "Pelant'ın gaz tedarikçisi, Bertand Chemical, diğer adıyla, Justin Trimple." Open Subtitles -تعقبت مزود (بيلانت) للغاز" ،" "بيرتان) للكيماويات). لديه إسم ستعار جديد.
    TED Ödül platformu olarak bazı organizayonlarla işbirliği yapacağız. İlk olarak, yüksek çözünürlüklü ticari uydu görüntüsü tedarikçisi DigitalGlobe ile. TED إذن وكجزء من منصة جائزة TED، سنعقد شراكة مع بعض المنظمات الرائعة، أولها "ديجيتال جلوب" ، أكبر مزود في العالم للصورالتجارية عالية الدقة من تصوير الأقمار الصناعية.
    Eğer silah satıyorsa bir yerde tedarikçisi olmalı. Open Subtitles حسناً، لو كانت تبيع أسلحة، فلابدّ أنّ لديها مخزون في مكان ما.
    Bluebell'in en iyi tedarikçisi o. Ah lütfen. Neden bana bu tedarik işine nasıl girdiğini en baştan anlatmıyorsun? Open Subtitles انها أفضل متعهدة طعام في بلوبيل اذن , لم لا تحدثيني بالتفصيل عن
    - Bunun tedarikçisi kim Turk? Open Subtitles -من المزود يا (تيرك) ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus