"tedavi etmek için" - Traduction Turc en Arabe

    • لعلاج
        
    • لمعالجة
        
    • لتعالج
        
    • لمُعالجة
        
    Ve Birleşik Kırallık'ta, inmeyi tedavi etmek için, birinci aşama çalışmasında, sinir kök hücreleri inceleniyor. TED وفي المملكة المتحدة، الخلايا الجذعية العصبية لعلاج السكتة الدماغية يتم بحثها في مرحلة الإختبار الأولية.
    Bu hastalıkları tedavi etmek için ne bir duaya ve ne de raslantısal bir şansa sahibiz bunların mekanizmalarını öğrenmek dışında. TED ليس لديك دعاء لعلاج هذه الامراض بشكل فعال ولا عن طريق الصدفة اذا لم تدري طريقة عملها.
    Sarılığı tedavi etmek için bir yol var, onun adı da kan nakli TED هناك طريقة واحدة لعلاج اليرقان، وهو ما يسمى بتبادل نقل الدم
    Sadece 2010 yılında kronik yaraları tedavi etmek için dünyada 50 milyon dolar harcanmış. TED في عام 2010 وحده، تم إنفاق 50 مليار دولار في جميع أنحاء العالم لعلاج الجروح المزمنة.
    Peter bu araştırmaya katılanlara frengilerini tedavi etmek için penisilin verilmediğini fark etti. TED وما لاحظه بيتر أن المشاركين في الدراسة لم يُعطوا البنسلين لمعالجة مرض الزهري
    Doktor yüksek kolesterolünüzün olduğunu ve bunu tedavi etmek için ilaçlardan yararlanabileceğinizi söyledi. TED فيخبرك الطبيب أنك تشكو من ارتفاع في الكولسترول وسيعطيك دواءً لعلاج ذلك.
    Ağrı kesici iyi hissettirecektir, fakat hastalığı tedavi etmek için hiçbir şey yapmayacaktır. TED المسّكن سيشعرك بتحسن، ولكن لن يفعل شيء لعلاج المرض الأساسي.
    Coley'nin şanslı keşfi, kanseri başarıyla tedavi etmek için tasarlanmış bakteri enjeksiyonuna öncülük etmesini sağladı. TED هذا الاكتشاف الذي شهده كولي قاده لريادة طريقة علاجية وهي الحقن المتعمد للبكتيريا لعلاج السرطان بنجاح.
    O günden sonra, insanlar akrep ısırıklarını tedavi etmek için lapa yapmayı öğrendiler, bunu yaparken tıpkı tanrıçanın yaptığı gibi sihirli sözler söylediler. TED ومنذ ذلك اليوم، تعلّم البشر الكِمَادة لعلاج لسعات العقرب، بلفظ تعاويذ سحريّة تمامًا كتعاويذ الإلهة.
    En büyük antibiyotik tüketicisi, sadece enfeksiyonları tedavi etmek için değil aynı zamanda gıda hayvanlarının büyümesini teşvik etmek için antibiyotik kullanan tarımdır. TED الزراعة هي أكبر مستهلك للمضادات الحيوية، والتي تستخدمها ليس فقط لعلاج الالتهابات ولكن لتعزيز نمو الحيوانات الغذائية.
    Kanseri tedavi etmek için, bir kaç kobay öldüreceksin. Open Subtitles لعلاج السرطان، انت يجب قتل الفئران البيضاء قليلة.
    Zannederim ki bu zavallı çocuğu tedavi etmek için bir doktor arıyorsun. Evet. Open Subtitles أظن أنك تريدي طبيب لعلاج هذه الطفلة المسكينة
    Çünkü oyuncular, jakuzileri oyun sonrasında kullanıyorlar. Sakatlıkları tedavi etmek için. Open Subtitles لأنها تستخدم الحمامات دوامة بعد المباراة لعلاج إصابات.
    PDA'sını tedavi etmek için ona indometazin veriyoruz. Open Subtitles ونعطيه مضادات الإلتهاب لعلاج قناته الشريانية.
    Amenoreyi, atletlerin ayaklarını ve vajiniti tedavi etmek için kullanılır. Open Subtitles إنها لعلاج انقطاع الدورة والقدم الرياضية التهاب المهبل
    Dumatril adlı ilaç; panik atak, aşırı endişe ve korku gibi stres belirtilerini tedavi etmek için ruhsatlandırılmıştır. Open Subtitles دمتريل رخصت لعلاج اعراض القلق مثل نوبات الهلع، الإفراط في القلق، والخوف.
    Doktorlar, hakkında çok az şey bildikleri hastalıkları tedavi etmek için çok iyi bilmedikleri ilaçları hiçbir şey bilmeyen insanlara reçete eden kişilerdir. Open Subtitles الأطباء أشخاص يصفون الدواء الذي يعرفونه قليلاً لعلاج مرض يجهلونه أكثر على رجال لا يعرفون عنهم أي شيء إطلاقاً
    Ağrıyı tedavi etmek için kendi kendine hakim olacağın bir yolculuğa çıkman gerekir Bruce, değil mi? Open Subtitles حسنٌ، الوجهة النهائية لعلاج الألم هي المساعدة الذاتية عبر الامتناع عن ممارسة الجنس
    Benim rahatsızlığımı tedavi etmek için dışarıda yeterince iyi ganimet var. Open Subtitles أوه يا صاح، هناك غنيمة كافية جدا ً لمعالجة ما يمرضني
    Stephanie'nin senin hayal ürünü hastalıklarını tedavi etmek için burada olmadığını anlamıyor musun? Open Subtitles أتعي أنّ "ستيفاني" ليست هنا لتعالج أمراضك الوهمية؟
    Araştırmalarıyla ya para kazandı ya da kendini tedavi etmek için kullandı. Open Subtitles ، إما أنه قام بتمويل بحثها أو أراد إستغلال الأمر لمُعالجة نفسه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus