Anneni tehdit ettiğim o gece hastanenin dışındaydık değil mi? | Open Subtitles | لقد كانت الليلة خارج المستشفى حين هددت أمك |
Yapmakla tehdit ettiğim şeyleri yapmayacağım konusunda seni bilgilendirmek istedim. | Open Subtitles | و اريدك ان تعرف انني لن افعل اي من تلك الاشياء التي هددت بها |
Saygınlığını tehdit ettiğim için aşık olduğun ilk kadını terkettin. | Open Subtitles | لقد تخليت عن أول من أحببت على الإطلاق ، لأنني هددت سمعتك ... |
Kimseyi tehdit ettiğim falan yok. Demeye çalıştığım- | Open Subtitles | أنـا لا أحـاول أنّ أهدد أي أحـد أنـافقط... |
Kimseyi tehdit ettiğim yok. | Open Subtitles | أنا لا أهدد أحدا. |
Clay, seni kafanı kesmekle tehdit ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | كلاى,انا اسف لأنى هددت بقطع رأسك |
İşe gelmeni yasaklamakla tehdit ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | اتاسف لاني هددت ان ارميك خارج العمل |
Priya, için o herif hala hayatta zaten dövdüm vazgeçmedi kız kardeşini tehdit ettiğim halde , yine vazgeçmedi. | Open Subtitles | . إنـه حيُّ بسبب أن "بـريـا" تحبـه . لقد هددت أختـه ، لكنه لم يستسلم بعد . لقد ضربته ولكنه لم يستسلم |
Seni Klaus'un gözü önünde parçalara ayırmakla tehdit ettiğim zaman Klaus tereddüt edecek. | Open Subtitles | حالما أهدد بتمزيقك أمامه، فإن (كلاوس) سيتردد. |