"tehdit oluşturuyor" - Traduction Turc en Arabe

    • تهديد
        
    • تهديداً
        
    • خطراً
        
    • تهديدا
        
    • تهديدًا
        
    İklim değişikliği ise dünyadaki en yoksul insanlar dahil olmak üzere küresel ailemizin büyük bir kısmına karşı varoluşsal bir tehdit oluşturuyor. TED ويمثل التغير المناخي تهديد وجودي للأجزاء الهائلة من أسرتنا العالمية، ومنها بعض الفقراء على وجه الأرض.
    Sadece anlaşmaları ihlâl etmekle kalmıyorlar, aynı zamanda araştırmaları insan ırkına karşı tehdit oluşturuyor. Open Subtitles إن إختباراتهم لم تتجاوز المعاهدات الدولية فقط، وإنما أبحاثهم هي بمثابة تهديد خطير للإنسانية بأجمعها
    Böyle birlikler, ordumuzun yapısına ve prensiplerine karşı bir tehdit oluşturuyor. Open Subtitles إنهم خارجون عن القانون وحدات كهذه تشكّل تهديد مباشر على المعايير و السلوك العسكري
    CA: Fakat yapıyor olduğun şey oradaki bazı insanlar için tehdit oluşturuyor. TED كريس: ولكن بالتأكيد ما تفعلينه يُشكل تهديداً لبعض الأشخاص هناك.
    Onu bulmalısın. Planlarım için tehdit oluşturuyor. Open Subtitles لا بد أن تعثر عليها إنها تشكل خطراً على مخططاتي
    Kendisinden olmayan tüm çocuklar kendisininkiler için tehdit oluşturuyor. Open Subtitles لذا فإن أي طفل لم ينجبه فلا يعتبر تهديدا له
    İstediğini söyle, ama dün benim gördüğüm adam tehdit oluşturuyor. Open Subtitles قل ما تشاء، لكن الرجل الذي رأيته البارحة كان تهديدًا.
    Hala çok fazla petrol körfezden geçerken, ileride oluşabiliecek petrol sızıntıları riski vahşi hayata tehdit oluşturuyor. Open Subtitles مخاطر تسربات نفطية أخرى ستبقى تهديد للحياة البرية بمرور العديد من ناقلات النفط عبر الخيج
    Bu çete, sizin ajanlarınız için de bir tehdit oluşturuyor. Open Subtitles هذا الفصيل يمثل تهديد على وكالتلك بنفس الشكل
    FBI'daki her bilgi ulusal güvenlik için bir tehdit oluşturuyor. Open Subtitles اى مواد يعتبرها مكتب التحقيق الفدرالى تهديد للامن القومى
    Efendim, üçüncü aşama bir füzeyle test atışı yapmak bile onların stratejik kapasitelerinde 10 yıllık bir sıçrama demek ve bu ulusal güvenliğimize doğrudan bir tehdit oluşturuyor. Open Subtitles سيدى كونهم اختبروا صاروخ بثلاث مراحل فهذا تم فى العشر سنوات الاخيرة فى قدرتهم الاستراتيجية ويمثل تهديد مباشر وخطير لامننا القومى
    Bu solucan deliği büyük bir tehdit oluşturuyor. Open Subtitles ولكن هذا الثقب الدودي يشكل تهديد جسيم
    Kutsal çocuğa doğrudan tehdit oluşturuyor. Open Subtitles أنهُ تهديد مباشر على الطفل المقدس.
    Tippin milli güvenlik için bir tehdit oluşturuyor. Open Subtitles تيبين تهديد إلى الأمن القومي.
    3 kat daha çok tehdit oluşturuyor. Open Subtitles هو شخص ذو تهديد ثُلاثي.
    Eylemleri, tüm kuvvete tehdit oluşturuyor. Open Subtitles أفعاله باتت تمثّل تهديداً على النظام بأكمله.
    Onların sadece hayatta olmaları bile, bizim için bir tehdit oluşturuyor. Open Subtitles مجرد بقاءهم على قيد الحياة، يجعلهم تهديداً لنا.
    Bayanlar ve baylar, bu makine kamu güvenliğine tehdit oluşturuyor. Open Subtitles أيها السيدات والسادة هذه المايكنة تمثل تهديداً للسلم العام
    Ve senin yeni kiracınla onun arasındaki dostluk yaşlı adamı ve kızı bulmamıza büyük bir tehdit oluşturuyor. Open Subtitles وهذه الصداقة الحديثة مع نزيلك فهو يشكل خطراً على إيجادنا للرجل العجوز والفتاة
    Okyanusu paylaşmaya karşı değiliz ama insanlardan korkmayan köpekbalıkları her sörfçü ve yüzücü için tehdit oluşturuyor. Open Subtitles نحن لسنا ضد فكرة مشاركة المحيط ولكن أسماك القرش التي لا تخشي الإنسان تجعل المحيط مكاناً خطراً لكل راكب أمواج أو سبّاح
    Şu an tehdit oluşturuyor, yalnızca bizim için değil, sizin için de öyle. Open Subtitles انه خطراً داهم... ليس علينا فقط ولكن عليك ايضاً
    Ancak yaşadığın uzun süren bilinç kayıpları, sana, çevrendekilere ve dışarıya bir tehdit oluşturuyor. Open Subtitles ولكن مع فقدان الذاكرة المتكرر، تمثل تهديدا بالنسبة لك وبالنسبة للآخرين، البقاء بالخارج لم يعد آمنا بالنسبة لك
    Çünkü namus cinayetleri, Arap ülkelerinde çok fazla kadın için tehdit oluşturuyor. TED ذلك لأن جرائم الشرف تعتبر تهديدا حقيقيا لأعداد لا تحصى من النساء في المنطقة العربية .
    Şirketi tehdit oluşturuyor ama hissedarların adını bilseydik eğer... Open Subtitles شركته تُعَد تهديدًا إذا عرفنا أسماء المساهمين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus