Ve bu yeni yetkiyle ilk olarak ayrılıkçıların artan tehditlerine karşı Cumhuriyet için büyük bir ordu oluşturacağım. | Open Subtitles | وكخطوة أولى ضمن هذه السلطة الجديدة سأنشئ جيشاً كبيراً تابعاً للجمهورية لمواجهة التهديدات المتزايدة للانفصاليين |
Bay Corben kısa süre içerisinde, terörist tehditlerine karşı ülkesinin savunulmasına yardım ederek çok sıkı çalıştı. | Open Subtitles | وفى الفترة القصيرة التى تبقت له عمل من أجل مصلحة بلاده محافظا على مصادرها من التهديدات الإرهابية |
Karım ve ben kısa zaman önce toprağa verdiğin o deli ihtiyarın tehditlerine maruz kaldık ve senden tek kuruş almadan 10 yıl boyunca o çocuğa baktık. | Open Subtitles | أنا وزوجتي اعتنينا بهذا الصبي لعشر سنوات ولم نتلق منك فلساً واحداً ولا شيء سوى التهديدات من العجوز الوغد الذي دفنته |
Seninle ne pazarlık edeceğim ne de tehditlerine kulak asacağım. Elinden geleni ardına koyma. | Open Subtitles | لن أقبل منك مقايضة أو أسمع تهديدات إفعل أسوأ ما لديك |
Dobby ölüm tehditlerine alışık, efendim. | Open Subtitles | دوبي معتاد على تهديدات الموت، يا سيدي |
- tehditlerine boyun eğeceğimizi sanıyorsan... - Kabul ettim. | Open Subtitles | -إذا ظننت أننا سنخضع لتهديداتك الجوفاء .. |
Uzay Polis Teşkilatının Evren Muhafaza Birliğinin asil bir üyesi olarak Galaksiyi, Galaksi Birliğinin ezeli düşmanı Kötü İmparator Zurg'un istila tehditlerine karşı koruyorum. | Open Subtitles | أنا أحمى المجرة من تهديد الإحتلال من الامبراطور الشرير زارج العدو اللدود للتحالف المجرّي حقيقى؟ |
Senin tehditlerine inanırlarsa. | Open Subtitles | لو سيصدقوا تهديداتك |
Tehdit mi? Ne zamandan beri ölüm tehditlerine bakmaya başladık? | Open Subtitles | منذ متى ونحن نتولى التهديدات بالقتل؟ |
Herr Zeller, bazılarımız şarkılarda yükselen Avusturyalı sesleri çirkin Alman tehditlerine tercih ediyor. | Open Subtitles | يا سيد زيلر، البعض منا يفضل الأصوات النمساوية المرتفعة بالغناء... عن التهديدات الألمانية القبيحة... . |
Lütfen tehditlerine bir son ver. | Open Subtitles | رجاءا اوقفي التهديدات |
Bu yüzden işbirliğine ihtiyacım var. Bay Thawne'ın sıkıcı tehditlerine son vermek için. - Bak, ben hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | ولهذا أحتاج إلى تعاونك لإنهاء التهديدات المضجرة للسيد (ثون). |
Seçim gözlemcileri Taliban tehditlerine rağmen özellikle şehirlerde seçimlere yüksek katılım bildirdi. | Open Subtitles | بالرغم نت تهديدات (طالبان) مراقبوا الإنتخابات يقدمون تقارير بتقلب الأصوات خصوصاً بالمدن |
Bilirsin işte, başka bir galaksiye yolculuk edeceğimi, değişik gezegenleri ziyaret edeceğimi, ...insanlığı hayal edilemez uzaylı tehditlerine karşı savunacağımı söylediklerinde böyle olacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | عندما أخبرونى أننى سأسافر الى مجرة اخرى... ...وأزور عوالم غريبة جديدة... ...وأدافع عن البشر ضد تهديدات مخلوقات فضائية... |
Evet ve Cazuli Halı Fabrikası'nın sahibi George Cazuli, ölüm tehditlerine yabancı olan birisi değil. | Open Subtitles | أجل، ومالك "سجّاد (كازولي)"، (جورج كازولي)، ليس غريباً عليه تنفيذ تهديدات... |
tehditlerine dikkat et, Nik. | Open Subtitles | -انتبه لتهديداتك يا (نيك ) |
tehditlerine dikkat et, Nik. | Open Subtitles | -انتبه لتهديداتك يا (نيك ) |
Uzay Polis Teşkilatının Evren Muhafaza Birliğinin asil bir üyesi olarak Galaksiyi, Galaksi Birliğinin ezeli düşmanı Kötü İmparator Zurg'un istila tehditlerine karşı koruyorum. | Open Subtitles | و عضو خاص فى وحدة حماية الكون و من حماة الفضاء أنا أحمى المجرة من تهديد الإحتلال من الامبراطور الشرير زارج العدو اللدود للتحالف المجرّي |
Artık senin şu tehditlerine katlana-- | Open Subtitles | ...حسنْ أتعرف أنا لا أصدق تهديداتك |