Eğer o şeyler buraya gelirse, tek çıkış yolumuz orası. | Open Subtitles | إذا ما أتت تلك الأشياء، فذلك هو طريقنا الوحيد للخروج |
tek çıkış yolumuz bu. | Open Subtitles | إنه طريقنا الوحيد للخروج من هُنا |
- Orası tek çıkış yolumuz. | Open Subtitles | هذا طريقنا الوحيد للخروج. |
Bu bizim tek şansımızdı, tek çıkış yolumuz. | Open Subtitles | كانت فرصتنا الوحيدة المخرج الوحيد لدينا |
- Orası tek çıkış yolumuz. | Open Subtitles | -ذلك المخرج الوحيد |
Burdan tek çıkış yolumuz bu araba | Open Subtitles | انه الطريقة الوحيدة للخروج من هنا |
Yakınlığa yardım etmekten nefret ediyorum, ...ama buradan tek çıkış yolumuz bu. | Open Subtitles | ولكنها الوسيلة الوحيدة للخروج من هنا |
Buradan tek çıkış yolumuz bu. | Open Subtitles | إنها طريقتنا الوحيدة للخروج |