Benim için geriye tek bir seçenek kalıyor. | Open Subtitles | لذا هذا تركني مع خيار واحد فقط. |
Eğer bu gerçekleşirse ondan sonra geriye tek bir seçenek kalır. | Open Subtitles | إذا ما حدث ذلك، ثم هناك خيار واحد فقط. |
dava açabileceğinden bile emin değilsen geriye tek bir seçenek kalıyor. | Open Subtitles | إن لم تكوني حتى متأكدة أنه يمكنك توجيه اتهامات إذن لا يوجد سوى خيار واحد |
Tamam, yalnızca tek bir seçenek vardı. | Open Subtitles | ، حسناً ليس هناك سوى خيار واحد |
tek bir seçenek var. Bu işi başarman için. | Open Subtitles | هناك بدلة واحد قد تلائمك |
Benim için, şu an tek bir seçenek var. | Open Subtitles | بالنسبه لي، هناك خيار واحد فقط |
Artık sadece tek bir seçenek var. | Open Subtitles | هناك خيار واحد فقط |
Bize tek bir seçenek bırakıyorlar. | Open Subtitles | وهذا يترك لنا خيار واحد فقط. |
Geriye tek bir seçenek kaldı. | Open Subtitles | بقي خيار واحد فقط |
Planın işe yaradı .tek bir seçenek var artık | Open Subtitles | لقد تركت (سكارسين) مع خيار واحد فقط |
Şerefli Rufus rolü için tek bir seçenek vardı! | Open Subtitles | لدور (روفوس) المشرف، لم يكن هناك سوى خيار واحد... |
Ve bu durum bize tek bir seçenek bırakıyor. | Open Subtitles | "وهذا لا يترك لنا سوى خيار واحد" "... |
Sonra geriye tek bir seçenek kalacak. | Open Subtitles | وعندها سيكون هناك خيار واحد متبقي! |
tek bir seçenek var. Bu işi başarman için. | Open Subtitles | هناك بدلة واحد قد تلائمك |