Şimdi, şarkı zamanla fazlasıyla dönüştü, biyologlar kuş türlerinin, bilhassa ötücü kuşların ve su kuşlarının, tek eşli olup olmadıkları konusunda derin tartışmalara girdiler. | TED | في الوقت التي كانت فيه هذه الأغنية شعبية، ناقش علماء الأحياء أصناف الطيور كالطيور المغردة والطيور المائية وما إذا كانت أحادية الزواج أم لا. |
Yani, on yıllar boyunca, fen öğrencileri nesillerine kuş türlerinin yüzde doksandan fazlasının tek eşli olduğu öğretildi. | TED | ظن العلماء عبر الأجيال، لعدة عقود، أن 90 بالمئة من أصناف الطيور أحادية الزواج. |
Peki sen porno endüstrisini bırakıp tek eşli bir ilişki düşünür müsün? | Open Subtitles | أَعْني أنت حاطة في دماغك تَرْك الدعارةِ الصناعة جملةً و عِنْدَها علاقة أحادية الزواج؟ |
tek eşli ilişkilerdeki çiftler seks hayatını nasıl sağlıklı korumayı başarabiliyorlar? | Open Subtitles | كيفية الحفاظ على حياة جنسية صحية في العلاقة بزوجة واحدة |
Ve tamamen tek eşli olduklarından emin olduğumuz ötücü kuşların yaklaşık yüzde 14'ünün gerçekten öyle olduklarını fark ediyoruz. | TED | ونعلم الآن أن هذا ينطبق فقط على 14 بالمئة من أصناف الطيور المغردة، والذين كنا على يقين من كونهم أحادي الزواج. |
Öyle bile olsa bakmamalıyım tek eşli ilişki fikrine alışmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | على الأرجح لا يجب علي قراءته فأنا أحاول تقبّل فكرة العلاقة الأحادية |
tek eşli olarak mı yürütüyorsunuz, nedir durum? | Open Subtitles | هل تفعلوها مثل الأزواج أو ... ماهو الأمر؟ |
Adam 27 yaşında, bir cerrah, tek eşli, uzun süreli bir ilişkisi var. | Open Subtitles | اسمعي ، الرجل جراح في الـ 27 من العمر ويقيم حالياً علاقة أحادية طويلة الأمد |
Sağlıklı, tek eşli bir ilişki istiyorlarsa samimi ve dürüst olmalılar. | Open Subtitles | اذا أرادوا علاقة أحادية مثالية عليهم أن يكونوا صادقين |
Sağlıklı, tek eşli bir ilişki istiyorlarsa samimi ve dürüst olmalılar. | Open Subtitles | اذا أرادوا علاقة أحادية مثالية عليهم أن يكونوا صادقين |
tek eşli bir ilişkide olmamam gerektiğini yeni anlıyorum. | Open Subtitles | وقد أدركت للتو أنه لا يفترض بي أن أكون في علاقة أحادية. |
Ne demek istiyorsun, biz, tek eşli değil miyiz yani? | Open Subtitles | هل تقولين بأن علاقتنا ليست أحادية الجانب؟ |
Şimdi sizden buradaki her sağlıklı yetişkinden istediğim sağlıklı bir vampirle, tek eşli beslenme ilişkisi kurmayı kabul etmeniz. | Open Subtitles | إنني أطلب... من كل شخص بالغ غير مصاب بالمرض متواجد بهذه القاعة... أن يوافق على علاقة تغذية أحادية... |
Tüm hayatlarını tek eşli geçirecekseler. | Open Subtitles | سيكونون علاقة زوجية أحادية طوال حياتهَم |
tek eşli olmadığın için senden ayrıldım. | Open Subtitles | لقد انفصلت عنكي لأنكي لم تكتفين بزوجة واحدة |
Bu çalışmanın amacı insanlara çıkar ilişkili arkadaşlık kuran insanların da geleneksel, tek eşli ilişkisi olanlar kadar mutlu olduğunu göstermektir. | Open Subtitles | تقترح هذه الدراسة إلى إظهار أن الناس... في ترتيبات "أصدقاء مع فوائد"، سعداء كما هو الحال في العلاقة التقليدية بزوجة واحدة. |
İnsanların tek eşli olabileceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | ليس بمقدوري أن أستوعب كيف لرجل أن يكون أحادي الزواج |
Ben kolejdeyken, bir erkek arkadaşım vardı, ve ben ikimizin de tek eşli olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | تَعْرفُ، متى أنا كُنْتُ في الكليَّةِ، كَانَ عِنْدي هذا الخليلِ و إعتقدتُ بأنّنا كُنّا أحادي الزواج. |
Biz bu yolla tek eşli seksi ortadan kaldırmış olmayacak mıyız? | Open Subtitles | أليس ذلك ... إستلزم بالترك ..... بالمدعو العلاقة الجنسية الأحادية التزاوج ؟ |
Seninle ben tek eşli tipler değiliz ki. | Open Subtitles | لسنا النوع الممل... أقصد محبي العلاقة الأحادية |
Eminim ki Wall Street tek eşli kuşlardan çok yeni bir işe önem verir. | Open Subtitles | أنا متأكد أن "وول ستريت" ستكون مهتمة أكثر . بعمل جديد من بعض الطيور الأحادية |
tek eşli mi takılıyorsunuz, yoksa nedir? | Open Subtitles | هل تفعلوها مثل الأزواج أو ... ماهو الأمر؟ |