Onu sanki iyi bir şeymiş gibi bayrağa sarmak istediğin için pisliğin tekisin. | Open Subtitles | أنت وغد لأنك تحاول تزيين الأمر كأنك فعلت شيئاً جيداً |
Sen hasta pisliğin tekisin buradan hemen gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنت وغد معتوه و أريدك أن تخرج من هنا الآن |
Malın tekisin o zaman, çünkü burada sana aldığım ev hediyesi vardı. | Open Subtitles | حسنا, اذا انت احمق لعين لان تلك هدية انتقالك الى المنزل الجديد |
Sakın bana nazik davranma, çünkü bence taş kafalının tekisin. | Open Subtitles | لا تحاول أن تكون لطيفاً معي لأنني مازلت أعتقد أنك وغد لعين |
Asla. Kendi başına dava bile kazanamıyorsun, işe yaramazın tekisin. | Open Subtitles | مستحيل، لا يمكنك ربح قضية لوحدك أنت عديم الفائدة |
Olamaz. Yalancının tekisin. Sana inanmıyorum. | Open Subtitles | لا محالة ، أنت مجرد كذاب لا أستطيع أن أصدقك |
-Piçin tekisin. -Şaka ettiğini söyle. | Open Subtitles | ــ أنت سافل مجرّد من الرحمة ــ مهلاً مهلاً أخبرها أنك تمزح |
Sen pisliğin tekisin. Bu tamamiyle alakasız çünkü onunla olmayı umursamıyorum artık. | Open Subtitles | يالك من حقير, أتعلم لا يهم الأن ما يهم هو أنني لن أهتم إن رأيته مرة أخرى في حياتي |
Sen, kalpsiz piçin tekisin. Burada çürümeyi hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنت وغد عديم الإحساس تستحق أن تتعفن هنا. |
Patronun olarak, budalanın tekisin. | Open Subtitles | وبصفتي رئيستكَ، أنتَ وغد لا تفعل ذلك ثانيةّ |
Sikişebileceğim erkek arıyorum çünkü sen iktidarsızın tekisin. | Open Subtitles | أحتاج إلى جميع الرجال الذين يمكنهم معاشرتى لإنك وغد عديم الفائده |
Kahrolası bir avukatın tekisin diye senden korkacak ve bu işin peşini bırakacak değiliz. | Open Subtitles | ليس لأنّكَ محامٍ لعين يعني أن بقيتنا سيخافون من القدوم خلفك |
Ya bunu göremeyecek kadar inatçısın, ya da beyinsizin tekisin. | Open Subtitles | إما أنك عنيد جدًّا أو أنك غبي لعين ولا يمكنك رؤية ذلك |
Nazikçe söyIenemez zaten. Sen ineğin tekisin. | Open Subtitles | لا يوجد طريقة لتقولي هذا بلطف اتعلم انك احمق لعين |
Sen beşpara etmez pisliğin tekisin, Drew. | Open Subtitles | انت كيس عديم الفائدة ملئ بالقاذورات فقد تلاعبت مع بونكيو |
Niyetim bu değildi. Eski bir araba enkazında yaşayan aptal bir çocuğun tekisin. | Open Subtitles | أنت مجرد فتي غبي يعيش في حطام قديم لسيارة |
Tony'nin hayatıma girmesiyle hayatım tamamen değişti. Yalancı herifin tekisin! | Open Subtitles | بطريقة ما ومع ظهور توني حصل الكثير من الاشياء الجيدة انت سافل كاذب |
Bas belasinin tekisin! Hayat zaten yeterince zor. | Open Subtitles | يالك من ألم في المؤخرة وكأن الحياة ليست صعبة كفاية |
Sen yalancının tekisin | Open Subtitles | نعم، كنت تحلمين اه، يا لك من كاذبة ما كان هذا؟ |
Hayır biliyorum. Sen kokuşmuş fahişenin tekisin ve ben seni görmekten bıktım. | Open Subtitles | كلا أنت طفلة مدللة حقيرة وقد سئمت من منظرك. |
-Doğru ben amigo kızım. Sende salağın tekisin. | Open Subtitles | هذا صحيحُ، أَنا مشجعة وأنت حمار أخرس |
Sen aptalın tekisin. Bu adadan asla kurtulamayacağız. Sayende. | Open Subtitles | أنت مثل طائر الدودو السخيف نحن هنا على هذه الجزيره |
Düpedüz delinin tekisin ama her zaman anlaşmanın bir yolunu buluruz. | Open Subtitles | إنّكَ كذلك مجنون لعين، لكنّنا دائماً ما نتوصل لحل. |
Ya taş kalpli adinin tekisin ya da olanlarla yüzleşemeyecek kadar zavallısın. | Open Subtitles | إذاً إما أنّك وغدٌ بلا قلب أو أنّك أضعفُ من مواجهةِ الأمر |
Böylesi seksi bir patronun olduğu için şanslı itin tekisin. | Open Subtitles | أنت لقيط محظوظ لأن لديك رئيسة مثيرة |
Sen ise yalancı bokun tekisin ve herkes bunu biliyor. | Open Subtitles | أنت شخص رائع و أنت حثالة الجميع يعرف هذا |
Huysuz ihtiyarın tekisin! | Open Subtitles | انت رجل ينقط القديم. |