| Gurur, kıskançlık, oburluk, şehvet, öfke, açgözlülük ya da tembellikten hangisine yatkınsan sana o saldırır. | Open Subtitles | سواء كانت الفخر، الحقد، الشراهة، الشهوة، الغضب، الطمع أو الكسل أيُّ خطيئة تطابقك ستمتلكك |
| Bugüne kadar kimse tembellikten böylesine saçmalıklar içeren bir ölçüm yapmamıştı. | Open Subtitles | و لكن لم يحدث أن أحداً بلغ من الكسل حداً جعله يكتب هذا الهراء |
| Biraz tembellikten, biraz kayıtsızlıktan... | Open Subtitles | منها بسبب الكسل ومنها بسبب عدم المبالاة. |
| Sadece tembellikten dersi kırmadığımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | فقط أريدك أن تعلمي أني لا أتأخر لأني كسول |
| Tamamen tembellikten. | Open Subtitles | إنه كسول للغاية |
| Korkudan, tembellikten ve herkese uymaktan dolayı... ..başkalarının görmek istemediği şeyleri görmeye çalış. | Open Subtitles | شاهد ما لايريد أن يراه الآخرون دع الخوف والتحذلق والكسل |
| Bunları korkudan mı yoksa tembellikten mi söylüyorsun emin olamadım. | Open Subtitles | لست متأكّدة ما إذا كان كلامك نابعاً مِن الخوف أو الكسل |
| Sadakat bir nevi tembellikten doğar. | Open Subtitles | إخلاص ينبع من نوع من الكسل |
| Ve tembellikten almıyorlar. | Open Subtitles | ويمنعهم الكسل عن أخذها. |
| tembellikten iyidir derim. | Open Subtitles | انا قولتلك افضل هذا على الكسل |
| tembellikten. | Open Subtitles | الكسل. |
| tembellikten. | Open Subtitles | الكسل العام |
| Korkudan, tembellikten ve herkese uymaktan dolayı... ..başkalarının görmek istemediği şeyleri görmeye çalış. | Open Subtitles | أرأيت الآخرون يختارون ألا يشاهدون بدافع الخوف والإلتزام والكسل |