Kıllı bacaklarından onca kusmuğu temizlemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان عليّ تنظيف القيء من قدميه المليئة بالشعر. |
parkları temizlemek zorunda kaldım ve her yer boş eroin torbası doluydu ve çocuklar orada oynamak zorundaydı." | TED | كان عليّ تنظيف المتنزه، وكان مليئاً بمغلفات الهيروين الفارغة، والأطفال يلعبون هناك." |
O koltuktan ıslak bok temizlemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان عليّ تنظيف القذارة عن ذلك المقعد. |
Ya bu pisliği kimin temizlemek zorunda olduğu konusunda? | Open Subtitles | و من سينظف ذلك ؟ |