Ve bir şekilde ten rengi paterni ile ilgileniyordu. | TED | وما كان مثيراً لإهتمامه في فكرة لون البشرة. |
Her şeyden önce ten rengi çok solgun. | Open Subtitles | قبل أن نتحمل حتى مسألة التجارة, فحتى لون البشرة ذابل. |
Onu bana tarif edebilir misiniz lütfen? Boyu,ten rengi.. | Open Subtitles | هل تستطيع ان تصفه لي لو سمحت طولة ولون بشرته |
Şimdi birinin sadece ten rengi farklı diye tehlikeli olarak görülmesinin yanlış olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه من الخطأ أن نعامل شخصاً بشكل مختلف بسبب لون بشرته |
Bir tanesi ten rengi. | Open Subtitles | أحدهم بِلَون الجلد. |
Siberler; cinsiyet, sınıf, ten rengi ve inancı ortadan kaldıracak. | Open Subtitles | رجال السايبر سينزعون الأجناس والطبقات والألوان والطوائف |
Bunların hiçbiri coğrafya, ten rengi ya da dinle sınırlı değildir. | TED | أو بلون بشرة أو بدين. و لا واحد منهم صلة الوصل المشتركة بين كل العمل الذي قمنا به |
Irk, ten rengi, din ve cinsiyete göz yumabilirim ama kılıksızlığa katlanamam. | Open Subtitles | أنـا أتغاضى عن العرق و عن الديانة و عن لون البشرة ولكننـي لا أتسامع مع من هو رث الملابس |
Beni de sadece ülke temsilcilerinin, ten rengi uysun diye çağırıyor bence. | Open Subtitles | لأنه يحب ان يطابق لون البشرة بالأمة الموافقة اعرف ان ذلك سبب دعوته لـ ألان يان |
Doğamız tarafından desteklenen bu icat ten rengi olduğundan bulması çok güç. | Open Subtitles | ومدعومة إلكترونياً للتواصل مع الأجساد الحية واتخاذ نفس لون البشرة ممّا يصعب اكتشافها |
diye sordu. Yani, buna verecek cevabım var diye düşündüm. Ve "ten rengi" dedim. | TED | حسنا، فكرت أني بالذات لابد من أن أعرف الجواب على سؤال كهذا. وحينها قلت، "لون البشرة". |
Adam doktor olmasına rağmen eğer ten rengi Frappucino'dan daha koyu bir adamla beraber olmaya devam edersen seni evlatlıktan reddederim diye tehdit etmişti. | Open Subtitles | وعلى الرغم من انه طبيب هددت بالتبرؤ منك إذا أستمريت بمواعدة رجل بشرته أغمق من قهوة الفرابيتشينو |
Adam doktor olmasına rağmen eğer ten rengi Frappucino'dan daha koyu bir adamla beraber olmaya devam edersen seni evlatlıktan reddederim diye tehdit etmişti. | Open Subtitles | وعلى الرغم من انه طبيب هددت بالتبرؤ منك إذا أستمريت بمواعدة رجل بشرته أغمق من قهوة الفرابيتشينو |
Veya oyuncu AB, Hollywood'da aldığı rollerin ten rengi yüzünden farklı olduğunu bilen biri. | TED | أو الممثل AB، الذي يعرف أن الأدوار التي يلعبها ويحصل عليها في هوليوود مختلفة بسبب لون بشرته. |
Uzun sarı saçlı orta yapılı, yaklaşık 70 kilogram ağırlığında ten rengi solgundu. | Open Subtitles | ...شعره أشقر طويل ،متوسط القامة ... وزنه حوالي 68كجم بشرته شاحبة |
Bir tanesi ten rengi. | Open Subtitles | أحدهم بِلَون الجلد. |
Siberler; cinsiyet, sınıf, ten rengi ve inancı ortadan kaldıracak. | Open Subtitles | رجال السايبر سينزعون الأجناس والطبقات والألوان والطوائف |
Resim dersleri heyecanlı ve yaratıcıydı fakat ten rengi kalemi asla anlayamadım. | TED | كان الامر مثيرا وباعثا للأبداع لكنني لم أفهم قط القلم الخاص بلون البشرة. |