PR: Ortalıkta çokça komplo teorileri var elbette fakat bu o şekilde işlemiyor. | TED | باميلا: هناك الكثير من نظريات المؤامرات بالطبع، لكنها لا تعمل بتلك الطريقة |
Tabii ki ilgilerini çekti. Pek çok teorileri var. | Open Subtitles | حسناً إنهم مهتمون بالتأكيد ولديهم نظريات كثيرة |
Bütün Paris'in adamı şu sıralarda o kadınlara neyin çektiğine dair teorileri var! | Open Subtitles | كل ما في باريس لديه نظريات والتي تفسر جذبه لهولاء الفتيات في هذا الوقت |
Bunda Kral Süleyman'ın nerede gömülü olduğu ile ilgili teorileri var. | Open Subtitles | وهذا يحمل نظريات أين يمكن أن دفن الملك سليمان |
Gary Bauer çok gerisinde değil -- ...kısmen evrim ve doğal ayıklanmayla ilgili farklı teorileri var. | TED | إذاً قاري باور ليس بعيداً في الخلف-- لديه نظريات مختلفة بعض الشيء عن التطور والانتقاء الطبيعي. |
Bilim insanlarının asıl sebebin ne olduğuna dair teorileri var, bunlar kan damalarları spazmlarından aşırı hassas nosiseptörlere kadar uzanıyor ama kimse işin aslını bilmiyor. | TED | وضع العلماء نظريات حول ماهية السبب الفعلي، وهي تترواح من الأوعية الدموية المتقطعة إلى الحساسية المفرطة من مادة "نوسيسبتروس"، لكن لا أحد يعلم على وجه اليقين. |
Öncelikle dikkatin dağılma teorileri var. | TED | أولاً، هناك نظريات الإلهاء. |
Aynen, herifin Lambrick Vakfı ile ilgili komplo teorileri var. | Open Subtitles | أجل، إنّ لديه بعض نظريات التآمر حيال مؤسسة (لامبريك). |
Atlantis'in varoluşu hakkında sağlam teorileri var. | Open Subtitles | لديه نظريات استثنائية للغاية عن وجود (أطلانطس) |
Oğlumun bazı teorileri var. | Open Subtitles | إبنى لديه نظريات |