Hadi ama ne tür komplo teorileriyle uğraşıyorsun, Gord? | Open Subtitles | هيا, اي نوع من نظريات المؤامرة تعتقد أنهم يقومون بها؟ |
Benimki gibi bir işte çalışıp her gün komplo teorileriyle uğraşınca düzenleri anlamak konusunda ustalaşıyorsun. | Open Subtitles | عندما تقومين بنوع العمل الذي اقوم به تغمسين نفسك في نظريات المؤامرة كل يوم ستصبحين جيدة في التعرف على الأنماط |
Komplo teorileriyle kendini delirtiyor. | Open Subtitles | اه... نعم، انها جعل نفسها... مجنون مع نظريات المؤامرة. |
Çünkü o dersten sonra komplo teorileriyle kafayı bozuyor. | Open Subtitles | لأنها بعد ذلك سوف تتأثر بنظريات المؤامره |
Hükümet böyle devam edemez eskimiş ceza teorileriyle. | Open Subtitles | الحكومة لم تعد تهتم بالنظريات التقليدية لإصلاح المجرمين |
Eğer teorileriyle uğraşmak ve işi, kendini nasıl tamamladığıysa, tamam. | Open Subtitles | إذا كانت نظرياته ، إذا كان عمله إنما هي خلاصة أفكاره لنفسه، فليهنهذلك! |
Burada yeniyim ama komplo teorileriyle Lois ilgileniyor sanıyordum. | Open Subtitles | أنا جديد هنا، لكني ظننت أن (لويس) هي صاحبة نظريات المؤامرة |
İlk kez Jean-Baptiste Lamarck tarafından dile getirilen uygulanılabilir gelişim teorileriyle özellikle kendisi ilgilenir. | Open Subtitles | أنهُ يعتبر نفسّه ممارسًا حصريًا لتطوير نظريات (جان باتيست لامارك) |
Roger Bennett Mueller ya da Şikago'yla bağlantısı olmayan komplo teorileriyle bulundu. | Open Subtitles | عُثر مع (رودجر) على نظريات للمؤامرة لا شيء يتعلق بـ (ميولر) أو "شيكاغو" |
hayatım boyunca Einstein'in teorileriyle çalıştım | Open Subtitles | طوال حياتي، كنت أعمل بنظريات |
Hükümet böyle devam edemez eskimiş ceza teorileriyle. | Open Subtitles | الحكومة لم تعد تهتم بالنظريات التقليدية لإصلاح المجرمين |
Bazıları onun teorileriyle açıktan dalga geçti. | Open Subtitles | وقد سخر البعض علنًا من نظرياته |