Sanki bu kasabayı terk etmek için yeterince sebep yokmuş gibi. İşte gidiyorlar. Bu Gazpacho! | Open Subtitles | كما لو أنه لا يوجد سبب كافي لمغادرة هذه المدينة بالفعل مهلاً، إنه جازباتشو |
Binayı terk etmek için 10 dakikanız var aksi halde güvenliği arayacağım. | Open Subtitles | لديك 10 دقائق لمغادرة هذا المبنى ومنثمسأتصلبالأمن. |
Seni anlıyorum. Şehri terk etmek için gerçekten iyi bir vakit değil. | Open Subtitles | أنا أتفهم , ليس الوقت مناسب لمغادرة المدينة |
Mülkü terk etmek için 23 saniyeniz var. Polisi aradım bile. | Open Subtitles | أمامك 23 ثانيه لتغادر المكان لقد إستدعيت الشرطه |
Benim için bebeğini terk etmek için bir malzeret olamaz. | Open Subtitles | لَكنـي لا أَستطيع بالنسبـه لـي ليس هنـاك أعذار لترك طفلك |
Amerikan köpekleri, dediklerimizi yapıp ülkemizi terk etmek için 24 saatiniz var. | Open Subtitles | ايها الامريكان الكلاب لديكم 24 ساعة لتتركوا بلدنا والا.. |
Binayı terk etmek için 10 dakikanız var aksi halde güvenliği arayacağım. | Open Subtitles | لديك عشر دقائق لمغادرة المبنى ثم سأتصل بالأمن |
Eğer söylediklerin doğruysa, o zaman bu evi terk etmek için daha fazla sebep budur. | Open Subtitles | لكن انا اعتقدت انك تصدقني مهما قلتي فهو الحقيقة ثم وهذا سبب اضافي لمغادرة هذا البيت |
Şu an sadece bu olayı duyduğumuzu varsayarsak bu yaratık daha oraya yeni gitti, belki de orayı terk etmek için yeterli besini henüz alamadı. | Open Subtitles | يصحُّ افتراض أن هذا الوحش وصل مؤخرًا إذ أننا ما سمعنا عنه إلا الآن. ربَّما لم يتغذَّ بما يكفيه لمغادرة المنطقة بعد. |
Ülkeyi terk etmek için bir yol arıyor olabilir. | Open Subtitles | ربما هو يسعى لأيجاد طريقة لمغادرة البلاد. |
Ama kimseye çaktırmadan partiyi terk etmek için bir bahane uydurmam gerekecek. | Open Subtitles | ولكني سأعمل على أن أعطي ذريعة لمغادرة هذا الحزب دون أن يلاحظ أحد. |
Bu şehri derhâl terk etmek için başka bir sebep daha. | Open Subtitles | إنه سبب إضافي لمغادرة هذه المدينة بالسرعة الممكنة. |
İçimden bir ses Ohio'yu terk etmek için hazır olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | ينبئني شيء بأنك لم تكوني مستعدة تماماً لمغادرة "أوهايو" |
Şimdi kasabayı terk etmek için tam bir dakikanız var. | Open Subtitles | الآن لديك دقيقة واحدة لمغادرة المكان |
Burayı erken terk etmek için sadece iki yol biliyorum. | Open Subtitles | هناك طريقتان فقط لمغادرة المكان مبكرا |
Binayı terk etmek için 10 dakikan var, sonra güvenliği çağıracağım. | Open Subtitles | لديك 10 دقائق لتغادر البناية، وإلا سأستدعى الأمن |
Kocasının evini terk etmek için de 40 gün mühlet verilir. | Open Subtitles | لديها أربعين يوما لتغادر منزل زوجها |
Ürdün'ü terk etmek için 12 saatin var. | Open Subtitles | لديك 12 ساعة لتغادر (الأردن). |
Adayı terk etmek için emniyetli bir yol bulana kadar yeraltında kalacaktır. | Open Subtitles | انه ذهب للاسفل حتى يجد الطريق الامن لترك الجزيرة. |
İçinde birini öldüreceksen arabayı terk etmek için güzel bir mekan. | Open Subtitles | حسناً، أنه مكان جيد لترك سيارة لو كنت تنوي قتل أحد بداخلها |
Amerikan köpekleri, dediklerimizi yapıp ülkemizi terk etmek için 24 saatiniz var. | Open Subtitles | ايه الامريكان الكلاب لديكم 24 ساعة لتتركوا بلدنا والا.. |