"terk etmeyeceğim" - Traduction Turc en Arabe

• لن أترك
• لن أتخلى
• لن أغادر
• لن أتركك
• لن أُغادر
• لن أتركه
• لن أهجرك
• لن اترك
• قد لا أرحل
• لن أتخلّى
• لن أتركهم
• لن أهجر
• لن أهجرها

Ama iki şeytani sapıklar ile Mısır'da benim kız terk etmeyeceğim.
ولكنني لن أترك شقيقاتي في مصر مع شيطانين

Seni burada ölüme terk etmeyeceğim, Warden çünkü ne köprü ne de kuralların umurumda değil.
لن أترك هنا ... لتموت , واردن لأنى لا أهتم بجسرك ولا بقواعدك

Onları terk etmeyeceğim Daniel. Biraz daha zaman yaratmamız gerekecek.
أنا لن أتخلى عنهم دانيال نحتاج للمزيد من الوقت

Arkanı kollasan iyi edersin, çünkü hak ettiğimi alana kadar şehri terk etmeyeceğim.
يستحسن أن تراقبي ظهركِ لأني لن أغادر المدينة حتى احصل على ما استحقه

Sonra ben diyordum ki: terk etmeyeceğim seni üzüntünde.
و من ثم فانني أقول , أنا لن أتركك في محتنك

Şerifi görmeden bu karakolu terk etmeyeceğim.
لن أُغادر هذا المكتب حتى أرى المأمور

İyileşene dek burayı terk etmeyeceğim. Bonnie yeniden benimle olana dek.
لن أترك هذا المكان إلا إذا شفيت ليس قبل أن تعود " بونى " إلى

Bethan' ı terk etmeyeceğim. Hoş bir kızsın, ama bu olmayacak.
لن أترك (بيثان)، أنتِ فتاة رائعة، لكن هذا لن يحدث فقط

- Tek bir sivil bile varken burayı terk etmeyeceğim.
لن أترك هذه الصخرة وعليها مدني واحد

Burayı terk etmeyeceğim!
لن أترك هذا المكان

- Hayır, şimdi. Bert'i terk etmeyeceğim.
لا ، الآن ، إننى لن "أترك " بيرت

Bebeğim nasıl oynarsan oyna seni terk etmeyeceğim.
عزيزي، أياً كانت الوسيلة التي استخدمتها. أنا لن أتخلى عنك.

Eğer keşfedilirsek, bu böyle bilinecek. Ama ben onu terk etmeyeceğim.
لو أننا اُكتشفنا، فليكن لكنني لن أتخلى عنها

Onlardan daha fazla ben gibi olduğuna dair ufacık bir şans olsan bile onu terk etmeyeceğim.
إذا كان هناك فرصة أن لديها مني أكثر منهم لن أتخلى عنها

Bu benim için bir iş teklifinden başka bir şey değil, ve ben bu mekanı o para elimde oluncaya kadar terk etmeyeceğim.
أنها مسألة عمل بالنسبة لي وأنا لن أغادر هذا المكان حتى أتلقى هذا ذاك المال في يدي

Bu dünyayı, o hâlâ üzerinde dolaşırken terk etmeyeceğim.
لن أغادر هذه الأرض وهو لا يزال يجوبها حياً.

Seni burada ölüme terk etmeyeceğim. Senin için binlerce kez ölmeye razıyım.
لن أتركك هنا لتموت - ساموت من أجلكِ مئات المرات وأكثر -

Hayır, seni terk etmeyeceğim, tamam mı? Kovayı aşağı indiriyorum.
كلا لن أتركك وحيدة هنا سأنزل الدلو من أجلك

Cevapları bulmadan Boston'u terk etmeyeceğim.
لن أُغادر ((بوسطن)) دونَ إجابات.

Ama ben, Louis'i bir daha terk etmeyeceğim için söz verebileceğimden emin değilim.
ولكني لست متأكده من أنني قد أعد لوي بأني لن أتركه مجدداً .

Asla. Seni asla terk etmeyeceğim. Gel.
لا ,ليس مرة أخرى أبداً لن أهجرك أبداً,تعالي معي

Onlarla olan tek bağlantımı terk etmeyeceğim.
لن اترك المكان الوحيد الذي يربطني بهم

Burayı asla terk etmeyeceğim.
قد لا أرحل من هنا أبداً،

O zaman ben de bilen birini bulurum. Onu ikinci kez terk etmeyeceğim.
إذًا فسأجد من يعلمها، لن أتخلّى عنها لمرّة ثانية.

Gidemezsin! Onları ölmeye terk etmeyeceğim.
أنا أمنعك - لن أتركهم ليموتوا -

Sen beni terk edebilirsin ama ben o çocuğu terk etmeyeceğim.
كلمني يمكنك هجري ولكنني لن أهجر الصبي

Beni almalısın. Haklısın. Onu tekrar terk etmeyeceğim.
يمكنك أن تأخذني أنت على حق أنا لن أهجرها مجددا