Sen Terrence Steadman'ı öldürmediysen, nasıl biri sen yapmışsın gibi gösterebildi? | Open Subtitles | إذا كنت لم تقتل تيرانس ستيدمان من بحق الجميع جعل ذلك يبدو وكأنك قتلته |
Terrence Steadman öldürüldü yani bu iddaname gün yüzüne çıkmayacaktı, doğru mu? | Open Subtitles | (قُتِل (تيرانس ستيدمان حتى لا تنتشر أخبار اتهامه، صحيح؟ |
Terrence Steadman öldürüldü yani bu iddaname gün yüzüne çıkmayacaktı, doğru mu? | Open Subtitles | (قُتِل (تيرانس ستيدمان حتى لا تنتشر أخبار اتهامه، صحيح؟ |
Baskan in Terrence Steadman la yaptigi bir telefon konusmasi gecti. | Open Subtitles | تحصّل على تسجيل لمكالمة بين الرئيسة و (تيرنس ستيدمان) بعد أسبوعين |
Bu, Terrence Steadman'la veya masumluklarıyla da ilgili değil. - Başkana falan gitmiyorlar, doktora gidiyorlar. | Open Subtitles | هذا ليس بشأن (تيرنس ستيدمان) و ليس بشأن براءتهم |
Sen Terrence Steadman'ı öldürmediysen, nasıl biri sen yapmışsın gibi gösterebildi? | Open Subtitles | إذا انت لم تقتل "تيرينس ستيدمان" كيف بحق السماء شخص جعل ذلك يبدو وكأنك قتلته |
Birisi Terrence Steadman'ın otopsi raporu. | Open Subtitles | أحدهما تقرير الطبيب الشرعي ل(تيرانس ستيدمان) |
O cesedin, Terrence Steadman'a ait olup olmadığını öğrenmenin tek yolu da bu. | Open Subtitles | إنه أيضاً الطريقة الوحيدة لمعرفة إن كانت الجثة المدفونة هي جثة (تيرانس ستيدمان) حقاً |
Bak, ya Terrence Steadman hâlâ yaşıyorsa Lyle... | Open Subtitles | (إن كان (تيرانس ستيدمان) لازال حياً يا (لايل |
O hâlde mezardaki Terrence Steadman olamaz. | Open Subtitles | (لا يمكن إذاً أن يكون (تيرانس ستيدمان مدفوناً |
Daniel Dan, bana Terrence Steadman'ın hâlâ yaşadığını ve iyi olduğunu söyledikten hemen sonra Kellerman ona ateş etti ve onu öldürdü. | Open Subtitles | (عندما قتل زميله العميل (دانييل هايل (بعدما أخبرني (هايل أن (تيرانس ستيدمان) لازال حياً يرزق |
O numaralar Burrows'un, Terrence Steadman hakkındaki kararlaştırılmamış suçlama iddiasını destekliyor. | Open Subtitles | (هذه البيانات تدعم إدعاء (بوروز عن اتهام (تيرانس ستيدمان) المعلق |
Sanigi, Terrence Steadman'i oldurmekten dolayi suclu bulduk. | Open Subtitles | نجد المدعي عليه بقتل (تيرانس ستيدمان) مذنب |
Merhumun dislerine ait bir kalip cikardik ve Terrence Steadman'in dis tedavi kayitlariyla karsilastirdik. | Open Subtitles | لقد أخذنا بصمة الأسنان المتحللة و قارناها بما في سجل (تيرانس ستيدمان) |
Sanığı, Terrence Steadman'ı öldürmekten dolayı suçlu bulduk. | Open Subtitles | نجد المدعي عليه بقتل (تيرانس ستيدمان) مذنب |
Merhumun dişlerine ait bir kalıp çıkardık ve Terrence Steadman'ın diş tedavi kayıtlarıyla karşılaştırdık. | Open Subtitles | لقد أخذنا بصمة الأسنان المتحللة و قارناها بما في سجل (تيرانس ستيدمان) |
Bu, Terrence Steadman'la veya masumluklarıyla da ilgili değil. - Başkana falan gitmiyorlar, doktora gidiyorlar. | Open Subtitles | هذا ليس بشأن (تيرنس ستيدمان) و ليس بشأن براءتهم |
Zaman pulu olmadan tam olarak bu konusma ne zamn gecmis, bunun Terrence Steadman oldugunu kanitlayamayiz. | Open Subtitles | يدون طابع الوقت الذي يبيّن توقيت و تاريخ المكالمة لا يمكننا إثبات أنّه تيرنس ستيدمان) يتحدّث) |
Lincoln Burrows idam edilecekti, insanlar Terrence Steadman'ı unutacaktı. | Open Subtitles | إذاً (لينكولن بوروز) سيتم إعدامه (و سينسى الناس (تيرنس ستيدمان |
Tüm bildiğim birileri benimle Terrence Steadman'ın o akşam aynı otoparkta olmasını istedi. | Open Subtitles | كل ما أعرف أن هناك من كان يريدني أنا و (تيرينس ستيدمان) بنفس الجراج هذه الليلة |
Tüm bildiğim birileri benimle Terrence Steadman'ın o akşam aynı otoparkta olmasını istedi. | Open Subtitles | كل ما أعرف أن هناك من كان يريدني أنا و (تيرينس ستيدمان) بنفس الجراج هذه الليلة |