Araştırmamızın görünmezlikle bir ilgisi yoktu. Bu tesadüfi bir reaksiyondu. | Open Subtitles | بحثنا ليس له علاقة بالخفاء هذا كان ردّ فعل عشوائي. |
Nerede oldugunu, yirmi dakika içinde 160 kilometre yariçapindaki tesadüfi bir kokteyle indirgemeyi basardim. | Open Subtitles | -لقد استنتجتُ موقعكِ في حدث عشوائي في نطاق 100 ميل بأقل من 20 دقيقة. |
Bu tesadüfi bir olay değil. - Ne? | Open Subtitles | لم يكن الأمر عشوائي |
Aslında, söylediği şeyde tesadüfi bir bilgeliğin parçası olduğunu düşünüyorum, çünkü gerçekler acıdır, ama bazen aynı zamanda aptalcadır. | TED | ولكن أنا أعتقد أن هناك القليل من الحكمة الغير مقصودة في ما قاله، لأن الحقائق هي أشياء ثابته. ولكن في بعض الأحيان قد تكون غبية، أيضاً |
- tesadüfi bir hedeftim. | Open Subtitles | لقد كنت هدفا بمحض الصدفه |
tesadüfi bir hedef değildin. | Open Subtitles | لم تكن هدفا بمحض الصدفه |
Ailenin ölümü tesadüfi bir kaza. | Open Subtitles | موت والديك حادث عشوائي |
tesadüfi bir durum. | Open Subtitles | فقط عشوائي .. |